Camiler ve Din Görevlileri Haftası Mesajı: Camiler, Tevhidin ve Vahdetin Merkezi
Özhan, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"İnsanlık tarihinin ilk mabedi olan Beytullah’ın (Kâbe) şubeleri olan camiler, İslam’ın nişanesi, tevhidin merkezi ve vahdetin gür sesidir. Camiler ve mescitler, hayatımızın günlük telaşı içerisinde kendimizi dinleyebileceğimiz kutsal mekânlardır. Allah’ın kelamıyla tanıştığımız, peygamber varisleriyle buluştuğumuz, adab ve erkân öğrendiğimiz bu mekanlar, aynı zamanda ilim ve irfan yuvalarıdır. Toplumda huzur ve güvenin tesis edildiği bu yerler, nesillerin ahlaklı, iffetli ve bilime hizmet eden bireyler olarak yetişmesine katkı sağlamaktadır."
Camiler, Şehirlerin Kalbidir
Camilerin, şehirlerin, kasabaların ve köylerin kalbi olduğuna dikkat çeken Özhan, "Camiler, sosyal hayata şahitlik eden, İslam beldelerinin etrafında hayat bulduğu ve tarihimizin bir arada yaşandığı kutlu mekânlardır. Irk, cins, mezhep ve makam ayrımı gözetmeden herkese kapılarını açan bu müstesna mekânlar, rütbe ve makamı ortadan kaldırarak, herkesi aynı safta buluşturur," dedi.
Özhan, camilerin millî, manevî, tarihî ve kültürel değerlerin nesillere aktarılmasında büyük bir rol üstlendiğini belirtti. "Camiler, aile ve vatan sevgisinin, birlik ve beraberlik ruhunun, dostluk ve kardeşlik anlayışının pekiştirildiği önemli eğitim merkezleridir," ifadelerine yer verdi.
Minarelerden Yükselen Ezan Sesleri, İstiklalimizin Sembolüdür
Camilerin, Müslümanların mâbetleri ve onur simgeleri olduğunun altını çizen Özhan, şunları ekledi: "Camilerimiz, İslam beldelerinin aidiyet vesikaları, minarelerden yükselen ezan sesleri ise istiklâl ve istikbalimizin sembolüdür. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nda ifade ettiği gibi, ezanlar İslam’ın temeli olan Kelime-i Şehadeti her daim bu topraklarda duyurmaya devam edecek."
Din Görevlileri, Toplumun Manevi Rehberleridir
Halil İbrahim Özhan, mesajında din görevlilerinin toplum üzerindeki etkilerine de değindi. "Müftülerimiz, imamlarımız, müezzinlerimiz ve vaizlerimiz, dinimizin doğru bir şekilde öğrenilmesi, yaşanması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Fedakâr din görevlilerimiz, ülkenin dört bir köşesinde toplumun manevi rehberleri olarak önemli görevler üstlenmektedir. Sadece atanmış devlet memurları olarak değil, adanmış din gönüllüleri anlayışıyla da gece gündüz demeden hizmet vermektedirler," dedi.
Kutsal Mekânlara Gönülden Selam
Mesajının sonunda, Camiler ve Din Görevlileri Haftasımünasebetiyle kutsal mekânlara olan bağlılığını vurgulayan Özhan, "Kâbe-i Muazzama’yı, Mescid-i Haram’ı, Ravza-i Mutahhara’yı, Beytül Makdis’i, Ayasofya-i Kebîr Cami-i Şerifi’ni ve dünyanın dört bir yanındaki tüm camilerimizi gönülden selamlıyoruz. Camilerimizi ilim, irfan ve ahlak mekteplerine dönüştüren tüm din görevlilerimizin bu anlamlı haftasını tebrik ediyor, hizmetlerinde başarılar diliyor, ebediyete irtihal edenlere rahmet diliyoruz," dedi.
Halil İbrahim Özhan ayrıca, Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini temenni ederek, saygılarını sundu.