Çöl tozu alarmı, Meteoroloji  Uyardı, Maraş Toprak koktu, Pencereleri Sıkı Kapatın

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, bugün Doğu Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da etkili olması beklenen toz taşınımının pazartesi sabah saatlerinden sonra yurdu terk edeceği tahmin ediliyor. Dün gece Kahramanmaraş merkezinde de Çöl tozu etkisini gösterdi toprak kokusunun kentte hakim olduğu gözlendi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, hava kalitesinde azalma, görüş mesafesinde düşme, çamur şeklinde yağış ve beraberinde bazı sağlık problemlerine de yol açan toz taşınımı ile ilgili uyarılarda bulundu.

"2’İNCİ BİR ATAKLA KARŞILAŞACAĞIZ"

Çöl tozu olarak da adlandırılan doğa olayının insan sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendiren Özlü, özellikle KOAH ve astım hastalarının, toz taşınımının yoğun olduğu günlerde evde kalmalarını, mümkün olduğunca dışarı çıkmamalarını önerdi.

Prof. Dr. Özlü, "Yakın zamanda ülkemizde bir toz bulutu maruziyeti olmuş, hastane başvurularında, acil başvurularında, hatta ölüm sayılarında da artışlar gözlenmiş. Şimdi ikinci bir atakla karşılaşacağız gibi görünüyor. Özellikle astımlı, alerjisi olan hastalarımız bunu daha yoğun olarak hissettiler. Dikkat etmek lazım. Havada bulunan tozların ve gazların izin verilen miktarların üzerinde olması aslında hepimiz için bir sorun. Özellikle astım ve KOAH gibi akciğer hastalığı olanlar için daha büyük risk oluşturuyor." dedi.

"TOZ GÖRÜYORSANIZ DIŞARI ÇIKMAMAKTA FAYDA VAR"

Tozlu havada neler yapılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Özlü, "Bu dönemde hastalıkları bulunanların, dışarıya çok çıkmamalarını tavsiye ederim. Zaten bu kirlenme gözle görülen bir şey. Dolayısıyla havayı eğer temiz görmüyorsanız, toz görüyorsanız dışarı çıkmamakta fayda var. Eğer illa çıkmanız gerekiyorsa da işinizi görüp hemen dönmeniz lazım ve maske kullanmanızı tavsiye ederim. Bu sadece havada bulunan tozlar değil, aynı zamanda toz bulutuyla beraber alerjenler, polen diğer mantarlar ve benzeri durumlarda eşlik edebiliyor. Bu değişiklikler onları da etkileyebiliyor. Onun için dengeyi sarsabilir. Yani hastalarımızın eğer mevcut durumlarında bir kötüleşme varsa, semptomlarında bir artma varsa, var olan semptomlarında artış olabilir ya da önceden olmayan yeni semptomlara eklenebilir. Bu durumda tedavileri yetersiz kalabilir. Mutlaka hekimleriyle görüşmelerinde fayda var. Tedavilerinde düzenleme yapmak gerekebilir. Bu açıdan dikkatli olmakta fayda var." diye konuştu.

(DHA)