ELBİSTAN’IN ÇAMUR VE BELİRSİZLİKLE MÜCADELESİ

Elbistan’da yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Karatutlu, ilçenin depremden sonra toparlanamadığını belirtti:

“Elbistan, ikinci depremin merkezi olarak büyük bir yıkımla karşılaştı. Ancak bugün hâlâ çamur içerisinde ve esnaf çaresiz durumda. Rezerv alan ilan edilmesi beklenen bölgelerle ilgili belirsizlik sürerken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda yeterli organizasyonu sağlayamıyor.”

ÇEVRE FELAKETİ TEHLİKESİ: ŞEKER FABRİKASI VE TERMİK SANTRAL

Elbistan’ın çevresel sorunlarına da değinen Dr. Karatutlu, ilçede yaşanan çevre risklerinin görmezden gelinmemesi gerektiğini söyledi:

“Şeker fabrikasının su depolarındaki patlamanın sonuçları hâlâ çözüme kavuşmadı. Üstelik Afşin-Elbistan Termik Santrali’ne iki yeni ünite yapılması planlanıyor. Bu adım, zaten çevre sorunlarıyla mücadele eden ilçemiz için yeni felaketlere yol açabilir.”

GÖÇ EDENLERİN SAYISI ARTIYOR

Elbistan’da yaşanan göç dalgasına vurgu yapan Karatutlu, ilçedeki demografik değişime dikkat çekti:

“Deprem sonrası yaklaşık 25-30 bin kişi Elbistan’ı terk etmek zorunda kaldı. İlçede yaşayan halk, ‘Belediyeyi farklı bir partiye verdiğimiz için mi cezalandırılıyoruz?’ diye soruyor. Bu durum kesinlikle kabul edilemez. Elbistan halkı, acil hizmet bekliyor.”

ELBİSTAN İL OLMAYI HAK EDİYOR

Karatutlu, ilçenin il statüsüne kavuşması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin en büyük ovalarından birine sahip olan Elbistan, tarım ve hayvancılık potansiyeliyle dikkat çekiyor. Ayrıca, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle il statüsünü hak eden bir ilçe. Halkımız, ‘Bizi il yapın ki bu zor süreci daha kolay atlatabilelim’ diyor.”

HİZMET GECİKMEMELİ

Hükümete seslenerek ilçenin acil sorunlarının çözülmesi gerektiğini söyleyen Karatutlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Elbistan’ın talepleri ertelenemez. İlçemiz, hızla toparlanmaya ihtiyaç duyuyor. Halkımızın sesi olmaya ve sorunlarını dile getirmeye devam edeceğim.”

Dr. İrfan Karatutlu’nun bu açıklamaları, Elbistan’daki sorunların çözülmesi için hükümetin harekete geçmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.