“AFAD ve jeoloji mühendisleri uyardı, iktidar görmezden geldi”

Konuşmasının başında 1999 Marmara Depremi’nden bu yana çıkarılan yasa ve yönetmeliklere değinen Karatutlu, Kahramanmaraş depreminin etkilerinin bu kadar yıkıcı olmasını yalnızca depremin şiddetiyle açıklamanın gerçekleri örtbas etmek olduğunu belirtti. “2020 yılında AFAD ve 2021 yılında Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası, Kahramanmaraş’ta meydana gelebilecek bir depremin etkilerini, şiddetini ve mahalle mahalle nerelerde gerçekleşeceğini açıkça ortaya koydu. Ancak iktidar, bu raporları dikkate almadı. Çünkü bu iktidarın alışkanlığı, sorumluluğu başkalarına atmak ve işin içinden sıyrılmaktır,” dedi.

Karatutlu, depremin ardından yaşanan başarısızlıkları hatırlatarak, “Muhakkak ki bu iktidar, geçmişte olduğu gibi yine muhalefeti ve önceki hükümetleri suçlayarak sorumluluktan kaçmaya çalışacaktır. Ancak halk bu kez gerçekleri görecek ve bu boş söylemleri kabul etmeyecektir,” ifadelerini kullandı.

“Müteahhitlere fahiş fiyatlarla ihaleler paslandı”

Deprem sonrası yeniden inşa sürecinde yapılan hatalara dikkat çeken Karatutlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı eleştirdi. “Yıkılan ev ve işyerlerinin yeniden inşasında yerel müteahhitler ve mühendisler dışlanmış, fahiş fiyatlarla Ankara’daki belirli müteahhitlere işler paslanmıştır. Bu müteahhitler ise binlerce ihaleyi taşeronlara devrederek oturdukları yerden kâr sağlamışlardır,” dedi.

“Çevre Bakanlığı çifte standart uyguluyor”

Rezerv alan uygulamalarındaki çifte standartları da gündeme getiren Karatutlu, “Kahramanmaraş’ın merkezi Kıbrıs Meydanı ve Azerbaycan Caddesi’ni rezerv alan ilan eden bakanlık, aynı bölgedeki belirli otel ve dondurmacıların bulunduğu müstakil binaları rezerv alan dışında tutmuştur. Bahçelievler Camisi yanındaki bir bina için yapılan iltimas, gariban vatandaşların evlerine yapılan uygulamaların tam tersidir. Bu çifte standart, siyaset-bürokrasi-sermaye iş birliğinin çirkin bir örneğidir,” dedi.

“Sözler tutulmadı, projeler yarım kaldı”

Karatutlu, iktidarın depremin ardından verdiği sözleri yerine getirmediğini vurguladı: “Bir yıl önce, ‘Bütün binaları bitireceğiz’ diyen iktidar, iki yıl geçmesine rağmen ancak üçte birini yapabilmiştir. Yine her zamanki gibi ‘Gelecek sene hepsini bitireceğiz’ diyerek halkı yanıltmaya devam ediyorlar.”

“23 ayda yapılamayan hastane acil durum olabilir mi?”

Sağlık hizmetlerindeki eksikliklere de değinen Karatutlu, Kahramanmaraş’taki sağlık tesislerinin deprem öncesinde de yetersiz olduğunu, deprem sonrasında ise durumun daha da kötüleştiğini belirtti. “Defne’ye üç ayda acil durum hastanesi yapan Bakanlık, 23 ay geçmesine rağmen Kahramanmaraş’taki acil durum hastanesini bitirememiştir. Hatta hastanenin tabelası değiştirilerek ‘Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’ yapılmıştır. Bu nasıl bir acil durum anlayışıdır?” diye sordu.

“Sağlık Bakanlığı hekimlerle diyalog kurmuyor”

Sağlık Bakanı’nın hekimlerle olan iletişim sorunlarına dikkat çeken Karatutlu, “Göreve gelir gelmez aile hekimlerini küçümseyen bir genelge yayımladı. Hekimlerin yetkilerini yardımcı sağlık personeline devretmeye çalışarak sağlık sistemini ucuzlatma ve kalitesizleştirme yoluna gitmektedir. Bakanı, hekimlerle diyalog kurmaya çağırıyoruz. Ancak Meclis’te sergilediği tavırlara bakarsak, bu çağrımızın bir karşılık bulmayacağını da biliyoruz,” dedi.

“Hızlı tren Maraş’a ulaşmayacak mı?”

Havaalanının hâlâ aktif olmadığını belirten Karatutlu, hızlı tren projelerinin Trabzon ve Rize’ye kadar uzatılmasını eleştirdi. “Neden Maraş’a geçirmiyorsunuz? Bakanlar buraya gelip ‘Kahraman şehrin kahraman evlatları’ diyerek nutuk çekmekten başka bir şey yapmıyorlar. Maraş’ın gerçek sorunları çözüm bekliyor,” dedi.

“Kahramanmaraş halkı bu boş vaatlere artık kanmayacak”

Konuşmasının sonunda Karatutlu, “Kahramanmaraş halkı, bu ihmallerin ve çifte standartların hesabını soracak ve iktidarın boş vaatlerini artık kabul etmeyecektir. Bizler, halkın gerçekleri görmesi için bu kürsüden doğruları haykırmaya devam edeceğiz,” diyerek sözlerini tamamladı.