Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) ile Filistin/Cenin Ticaret ve Sanayi Odası arasında imzalanan "Kardeş Oda Protokolü", sadece iki şehir arasında değil, aynı zamanda Türkiye ve Filistin arasında güçlenen bağların önemli bir simgesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu protokol, ticaretin ötesinde, halklar arasında derin bir dostluğun ve dayanışmanın habercisi olarak da okunmalı.

Kahramanmaraş, her zaman Filistin davasına olan bağlılığını güçlü bir şekilde hissettiren bir şehir olmuştur. Bugün imzalanan bu protokol de bu bağlılığın somut bir yansımasıdır. İki oda arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını artırmak, karşılıklı ticaret hacmini genişletmek gibi hedefler elbette önemli. Ancak asıl önemli olan, bu iş birliğinin arkasında yatan kardeşlik ruhudur. Kahramanmaraş, Filistin'e sadece ekonomik kazanç açısından yaklaşmıyor; tam tersine, bu ticareti iki halkın refahına katkıda bulunma amacıyla şekillendiriyor.

Bu iş birliği, zor zamanlarda bile Filistin halkının yanında durma kararlılığını gösteriyor. Başkan Mustafa Buluntu'nun, "Filistin halkının her zaman yanında olacağız" ifadesi, sadece bir söylemden ibaret değil, aynı zamanda Türkiye'nin Filistin davasına olan derin bağlılığını simgeliyor. Tüm dünyada Filistinlilerin yaşadığı zulüm karşısında sessiz kalmayan Türkiye, bu protokol ile dayanışmasını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Başkan Mustafa Buluntu'nun konuşması bu protokolün anlamını daha da derinleştirdi. Notlara dahi bakmadan, son derece seri ve akılcı bir şekilde Filistin'le ticarete ve bu davaya olan bakışını ifade etmesi, şahsen benim ve orada bulunan herkesin takdirini kazandığına inancım tam. Bu içten ve samimi konuşma, yalnızca bir ticaret anlaşmasının ötesinde, Filistin halkına olan derin bağlılığın bir yansıması olarak görüyorum ki aldığı alkış da emaresi olmalı. Buluntu'nun bu duruşu, Kahramanmaraş'ın Filistin'le olan kardeşlik bağlarını daha da pekiştirdi. Başkan Buluntu bana göre biraz sıcak olmalı, eyvallahı da yok gibi, direk adam, yani direk derken yanlış anlaşılmasın net adam. Ama işinde başarılı bir ekibi var. Serdal bey ve basın danışmanı genç gazeteci Emre kardeşlerimizin sıcak ilgisi bu açığı kapatıyor.

Kentin ağabeyi. Milletvekilimiz Prof. Dr. Vahit Kirişci'nin belirttiği gibi, Filistin'in mücadelesi sadece Filistinlilerin değil, tüm Türkiye'nin mücadelesi. Bu mücadele, tarihsel bir sorumluluk olarak kabul edilmeli ve bu doğrultuda adımlar atılmalı. Bugün imzalanan protokol, ticaretin ötesinde, bu tarihsel sorumluluğun bir parçası olarak değerlendirilmeli.

Sayın Kirişci konuşmasını sonlandırırken söylediği son cümleler, salonda derin bir yankı uyandırdı. "Bu imza töreni kardeşlik açısından çok kıymetli" diyerek, iki ülke arasındaki bağların ne denli önemli olduğunu vurgulayan Kirişci, sözlerine "Artık bazı şeyleri görmek için başka ülkelere gitmenize gerek yok; evinize gelmeniz, bizim de sizlere gitmemiz kaçınılmaz olmalı" şeklinde devam etti. Bu ifadeler, Türkiye ile Filistin arasındaki birlikteliğin sadece diplomatik değil, aynı zamanda gönül bağı olduğunu ortaya koydu. "Yaşasın Filistin-Türkiye kardeşliği, yaşasın birliğimiz beraberliğimiz. Rabbim iki dost ülkenin ayağına taş değdirmesin" sözleriyle son noktayı koyarken, tüm katılımcılara bu dostluğun ve kardeşliğin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Kirişci'nin bu samimi ve yürekten gelen sözleri, orada bulunan herkes tarafından derin bir takdirle karşılandı ve salonda yankılanan alkışlar, bu kardeşlik ruhunun gücünü bir kez daha ortaya koydu.

Ayrıca, bu protokolün Kahramanmaraş ve Filistin arasındaki kültürel ve sosyal bağları güçlendireceğine olan inanç da oldukça önemli. Milletvekilimiz Dr. Tuba Köksal'ın belirttiği gibi, yarım kalan hikayelerimiz var. Bu hikayeler, iki halkın birlikte daha güçlü bir geleceğe yürüme arzusunun birer sembolüdür.

Tören sırasında bir diğer anlamlı an ise, salonda bulunan tüm gazetecilere, iş insanlarına ve milletvekillerine hediye edilen atkılar oldu. Herkesin omuzlarına aynı atkı takıldı; kırmızı ve yeşil renklerden oluşan bu atkılar, Türkiye ve Filistin'in renklerini yansıtıyordu. Bu sembolik hareket, sadece bir protokol töreni değil, aynı zamanda iki ülke arasında birlik ve kardeşlik duygusunun somut bir ifadesi olarak hafızalara kazındı. Salondaki herkesin omuzlarında tek renk olarak birleşen bu atkılar, Türkiye-Filistin kardeşliğinin ne denli güçlü ve derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu görüntü, törene katılan herkesin yüreklerinde inanıyorum sıcak bir iz bırakmıştır ve törenin sembolik anlamını daha da pekiştirmiştir.

Sonuç olarak, Kahramanmaraş ile Filistin arasında imzalanan bu protokol, sadece ticaret ve ekonomik iş birliği açısından değil, aynı zamanda halklar arasında inşa edilen bir kardeşlik köprüsü olarak da değerlendirilmeli. Bu köprünün, gelecekte daha da güçlenmesi ve iki kent halkının refahına katkı sağlaması en büyük temennimizdir. Hediyeleşmek güzeldir.. Cenin kentinde de son günlerde İsrail zulmü hız kazandı, inşallah bu köprüye zarar vermez, verdirmemeliler de..

Hacı Ali GÜNEÇIKAN

marasgunebakis Haber Editör