Şair ve Düşünce Adamı Sezai Karakoç, Vefatının Üçüncü Yılında Rahmetle Anılıyor

Maraş’la özdeşleşmiş şiirlerinde Anadolu’nun ruhunu ve diriliş mefkûresini yansıtan Karakoç, yalnızca bir edebiyatçı değil, aynı zamanda derin bir düşünce adamı olarak da tanınıyor. 1933 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde dünyaya gelen Karakoç, yaşamı boyunca Türk-İslam medeniyetine duyduğu sevgiyi ve bağlılığı eserlerine taşıdı. Özellikle “Diriliş Nesli” fikri etrafında şekillenen düşünceleri, edebiyatımızda ve düşünce dünyamızda derin izler bıraktı.

Çocukluğunu Ergani, Maden ve Piran'da (Dicle) geçiren Karakoç, ilkokulu 1944'te Ergani'de tamamladı. Parasız yatılı kaydolduğu Maraş Ortaokulunu 1947'de bitiren şair, 1950'de Gaziantep Lisesinden mezun oldu.

Sezai Karakoç’un kaleme aldığı “Mona Rosa”, “Hızırla Kırk Saat”, “Taha’nın Kitabı” gibi eserler, edebiyat severlerin gönlünde taht kurarken, fikir yazıları ise genç nesillere yol gösterici bir rehber oldu.

Bugün birçok şehirde, Sezai Karakoç adına düzenlenen etkinliklerle onun fikir dünyası ve edebiyatı bir kez daha hatırlatılıyor. Kahramanmaraş’ta da çeşitli kurum ve sivil toplum kuruluşları tarafından anma programları gerçekleştiriliyor. Karakoç’un eserlerinden seçkiler okunuyor, fikirleri üzerine söyleşiler yapılıyor.

Vefatının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, Sezai Karakoç’un hem şiirleri hem de fikirleri, Anadolu’nun yüreklerinde yaşamaya devam ediyor. Büyük usta, bıraktığı derin mirasla edebiyat ve düşünce dünyamızın her zaman saygıyla anılacak isimleri arasında yer alıyor.

Ruhun şad olsun Sezai Karakoç!