Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kitap Fuarı
Mehmet Ali ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
Mehmet Ali ÖZTÜRK
 

Biraz zor görünse de hayatın güzelliği helal lokma ile başlar

Biraz zor görünse de hayatın güzelliği helal lokma ile başlar. Helal lokma, en zor ibadeti bile kolaylaştırır. Allah için atılan adımların, verilen sadakaların, yapılan iyiliklerin lezzeti bambaşka olur. Ekmeğe, ocağa, haneye bereket gelir. Yüzler güler. Sevgi, saygı hakim olur. Her konuda Allah'ın rızasını kazanma duygu ve düşüncesi öne çıkar. Gösterişler, göstermelikler, yalan-dolanlar, kendiliğinden azalır. Günahlara rahat dalan müslümanlar, eve götürdükleri ekmek paralarını nasıl kazandıklarına tekrar tekrar bakmalılar. Bu sebeple helale yönlendiren dostlara sımsıkı sarılmak gerekir. Haram ise en küçüğünden en büyüğüne mutluluğu, huzuru yer bitirir. Lezzetlidir, çeşitli yolları vardır, yoldaşları, yolcuları çok fazladır. Örneğin zinalar, masum yakınlaşmalarla başlar. Eşlerin birbirlerine olan ihanetleri de aynı. Yine kumar, küçücük şans oyunlarıyla başlar. İçki, arkadaş ortamında bir kaç yudum bira ile başlar. Gıybet, iftira aynı şekildedir.  Yolsuzluk da öyle değil mi?. Devletin hakkını savunmak için yaptığı fedakarlığı ileri sürerek, muhataptan ufak yollu paralar alan bir idarecinin, mühendisin, memurun veya bir başka çalışanın, birkaç yıl içerisinde büyük yolsuzluklara bulaştığını duyarsanız hiç şaşırmayın. Cehennem'e giden ve masum görünen yolculuk; "Bir defadan veya bu kadarcıktan bir şey olmaz" diyerek başlar.  Hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, kumar, içki, zina, yalan, iftira, ihanet, sadakatsizlik, küfür vs. bütün günahlar, normalde çok uzaklarda görünürler. Hiç kimse, kendisine bunları yakıştırmaz. Mümkün olduğunca işlediği günaha mazeretler bulmaya, vicdanını rahatlamaya çalışır. Aslında haram yemediğini, öyle yapması için bazı bahanelerinin olduğunu anlatır, durur.  Büyük yolsuzluklar yapan, zinaya bulaşan, sürekli sarhoş gezen, yalanı su gibi içen, kumarı bir türlü bırakamayan insanlara sorarsanız, ilk defa bulaştıklarında yaşadıkları vicdan azaplarını, ellerinin nasıl titrediğini, uykularının nasıl kaçtığını anlatırlar. Zamanla alışmışlar ve daha rahat hareket etmeye başlamışlardır.  En basitinden bir mesai hırsızını düşünün. İlk defa mesaiye geç kaldığında herkesin ona baktığını ve yanlış yaptığını düşünür. Çünkü işe girerken şartlar bellidir ve o da bunları kabul etmiştir. Çevresine baktığında birkaç kişinin daha o saatte, hatta daha geç geldiğini görünce rahatlar. Yine de bir müddet düzenli gelmeye çalışır. Ancak, zamanında gelip de ne yapacağı, kıymetinin bilinmediği, bu kadarcık maaşa bu mesainin çok olduğu, haklarının yendiği, bir ara telafi edebileceği gibi vesveselerle rahatlar. Artık mesailerine 15-20 dk, yarım-bir saat gecikmek, bazen öğleden sonraları birkaç saat uğramak, bazen hiç gitmemek normal hale gelmiştir. Elini vicdanına götürdüğünde, rahatsız olmadığını görür. Vicdan uyuşması başladığının ve hassasiyetin kaybolduğunun farkına varmaz. Maalesef, haramlar genelde tatlıdır. Mazeret kolay bulunur. Ama faturası çok ağırdır. Dünyada işlenen en lezzetli, en zevkli, çok kârlı görünen günahlar, en fazla otuz-kırk yıl işlenebilir. Daha ötesine yaş, beden, enerji müsaade etmez. Ancak karşılığında sonsuz bir azap, ateş ve işkence vardır. Bu sebeple harama teşvik eden, mübah gösteren kişilerden hakiki dost olmaz. Böyle kişilerden uzaklaşmak yetmez, etisini, izini de silmek gerekir. Hepsinden daha kötüsü de Yüce Allah'a karşı mahcup olmak vardır. Bu sebeple birbirimizi sürekli uyarmak zorundayız. Herkes, önce kendisini gözden geçirecek, kazancına, lokmasına dikkat edecek hatta sağlam gördüğü arkadaşlarına durumunu soracak ve hayatına çekidüzen verecektir. Sonra da çevresini korumaya çalışacaktır. Allah, samimi niyetlerle yola çıkan bütün kardeşlerimizi hatalara düşmekten, yıkılmaktan ve yanmaktan muhafaza etsin. Hepimizi hayırlı kullardan eylesin ve hayırlı insanlarla karşılaştırsın. Ayrıca ne veriyorsa, helalinden ve hayırlısından versin.
Ekleme Tarihi: 27 Ekim 2024 - Pazar
Mehmet Ali ÖZTÜRK

Biraz zor görünse de hayatın güzelliği helal lokma ile başlar

Biraz zor görünse de hayatın güzelliği helal lokma ile başlar. Helal lokma, en zor ibadeti bile kolaylaştırır. Allah için atılan adımların, verilen sadakaların, yapılan iyiliklerin lezzeti bambaşka olur. Ekmeğe, ocağa, haneye bereket gelir. Yüzler güler. Sevgi, saygı hakim olur. Her konuda Allah'ın rızasını kazanma duygu ve düşüncesi öne çıkar.

Gösterişler, göstermelikler, yalan-dolanlar, kendiliğinden azalır. Günahlara rahat dalan müslümanlar, eve götürdükleri ekmek paralarını nasıl kazandıklarına tekrar tekrar bakmalılar. Bu sebeple helale yönlendiren dostlara sımsıkı sarılmak gerekir. Haram ise en küçüğünden en büyüğüne mutluluğu, huzuru yer bitirir. Lezzetlidir, çeşitli yolları vardır, yoldaşları, yolcuları çok fazladır. Örneğin zinalar, masum yakınlaşmalarla başlar. Eşlerin birbirlerine olan ihanetleri de aynı. Yine kumar, küçücük şans oyunlarıyla başlar. İçki, arkadaş ortamında bir kaç yudum bira ile başlar. Gıybet, iftira aynı şekildedir. 

Yolsuzluk da öyle değil mi?. Devletin hakkını savunmak için yaptığı fedakarlığı ileri sürerek, muhataptan ufak yollu paralar alan bir idarecinin, mühendisin, memurun veya bir başka çalışanın, birkaç yıl içerisinde büyük yolsuzluklara bulaştığını duyarsanız hiç şaşırmayın. Cehennem'e giden ve masum görünen yolculuk; "Bir defadan veya bu kadarcıktan bir şey olmaz" diyerek başlar.

 Hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, kumar, içki, zina, yalan, iftira, ihanet, sadakatsizlik, küfür vs. bütün günahlar, normalde çok uzaklarda görünürler. Hiç kimse, kendisine bunları yakıştırmaz. Mümkün olduğunca işlediği günaha mazeretler bulmaya, vicdanını rahatlamaya çalışır. Aslında haram yemediğini, öyle yapması için bazı bahanelerinin olduğunu anlatır, durur. 

Büyük yolsuzluklar yapan, zinaya bulaşan, sürekli sarhoş gezen, yalanı su gibi içen, kumarı bir türlü bırakamayan insanlara sorarsanız, ilk defa bulaştıklarında yaşadıkları vicdan azaplarını, ellerinin nasıl titrediğini, uykularının nasıl kaçtığını anlatırlar. Zamanla alışmışlar ve daha rahat hareket etmeye başlamışlardır. 
En basitinden bir mesai hırsızını düşünün. İlk defa mesaiye geç kaldığında herkesin ona baktığını ve yanlış yaptığını düşünür. Çünkü işe girerken şartlar bellidir ve o da bunları kabul etmiştir.

Çevresine baktığında birkaç kişinin daha o saatte, hatta daha geç geldiğini görünce rahatlar. Yine de bir müddet düzenli gelmeye çalışır. Ancak, zamanında gelip de ne yapacağı, kıymetinin bilinmediği, bu kadarcık maaşa bu mesainin çok olduğu, haklarının yendiği, bir ara telafi edebileceği gibi vesveselerle rahatlar. Artık mesailerine 15-20 dk, yarım-bir saat gecikmek, bazen öğleden sonraları birkaç saat uğramak, bazen hiç gitmemek normal hale gelmiştir. Elini vicdanına götürdüğünde, rahatsız olmadığını görür. Vicdan uyuşması başladığının ve hassasiyetin kaybolduğunun farkına varmaz.

Maalesef, haramlar genelde tatlıdır. Mazeret kolay bulunur. Ama faturası çok ağırdır. Dünyada işlenen en lezzetli, en zevkli, çok kârlı görünen günahlar, en fazla otuz-kırk yıl işlenebilir. Daha ötesine yaş, beden, enerji müsaade etmez. Ancak karşılığında sonsuz bir azap, ateş ve işkence vardır. Bu sebeple harama teşvik eden, mübah gösteren kişilerden hakiki dost olmaz. Böyle kişilerden uzaklaşmak yetmez, etisini, izini de silmek gerekir.

Hepsinden daha kötüsü de Yüce Allah'a karşı mahcup olmak vardır. Bu sebeple birbirimizi sürekli uyarmak zorundayız. Herkes, önce kendisini gözden geçirecek, kazancına, lokmasına dikkat edecek hatta sağlam gördüğü arkadaşlarına durumunu soracak ve hayatına çekidüzen verecektir. Sonra da çevresini korumaya çalışacaktır.

Allah, samimi niyetlerle yola çıkan bütün kardeşlerimizi hatalara düşmekten, yıkılmaktan ve yanmaktan muhafaza etsin. Hepimizi hayırlı kullardan eylesin ve hayırlı insanlarla karşılaştırsın. Ayrıca ne veriyorsa, helalinden ve hayırlısından versin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.