Murat PADAK
Köşe Yazarı
Murat PADAK
 

Birbirini Tamamlayanlar Yan Yana Gelir

“Kalbimde sana karşı bir sıcaklık var…” Sana kanım ısındı. Frekanslarımız aynı. Kalbimde sana karşı bir sevgi var. “Kalu belada beraber miydik acaba?” ya da “elektrik aldım”… Bunlar günlük hayatta sıkça duyduğumuz ifadeler. Peki, bu yakınlıkların kaynağı nedir? İnsanlar neden bazı kişilere çekilir, bazılarını ise görünce bile uzaklaşmak ister? Her kuş kendi cinsiyle uçar… Ama tam öyle değil Denir ya; karga kargayla, güvercin güvercinle uçar. İnsanlar da öyledir. Herkes kendine benzer olanlara yakınlık duyar. Fakat buradaki “kendine benzer” ifadesini tıpkısının aynısı olarak algılamamak gerekir. Zira insan kendisinin birebir yansıması olan biriyle kolay kolay geçinemez. Benim kanaatim şu ki; her insan, içindeki eksikliği tamamlayan kişilere yönelir. Onlara ilgi gösterir, onlara bağlanır. İnsan, eksiğini arar İlme muhtaç biri, bilgili kişileri sever. Cimri biri, eli açık birini arar. Maneviyatı eksik olan, kalbi geniş birine bağlanır. Kimi zaman bu tamamlanma hali iyiliğe vesile olur; kimi zaman da kötülüğe… Pislik yapmak isteyen biri, onu bu yolda cesaretlendirecek birini bulur. İbadetlerini eksik gören biri, ibadet ehline hayranlık duyar. Çünkü kalbin derinliklerinde bir boşluk vardır ve o boşluk bir başka insanla tamamlanmak ister. Kendini “tamamlanmış” ve “mükemmel” gören ise kimseye yakınlık hissedemez. Çünkü onun kalbi doyduğunu sanmaktadır. Rahmanî sevgi mi, şeytanî sevgi mi? Yakınlık ve sevgi iki türlüdür. Biri Rahmanî, diğeri ise şeytanî… Kötünün kötüye, bozguncunun bozguncuya duyduğu sevgi; şeytanîdir. İyinin kötüye hayranlığı da bu kapsamdadır. Ancak iyinin iyiye yönelişi, kalpten gelen bir Rahmanî sevginin tezahürüdür. Mümin, mümini imanından ötürü sever. Bu sevgi çıkar gözetmez, karşılık beklemez. Zengini fakiri sever; çünkü onunla ibadetini tamamlar. İyiler birbirine çekilir, birbirini tamamlar. Peki biz kimleri seviyoruz? Asıl soru burada başlıyor. İyileri mi seviyoruz gerçekten? Yoksa kalbimiz, kendi içimizde bastırdığımız kötülüklere ses olanlara mı yöneliyor? Bizi sevenler kimler? Bir milyon sevenimiz varsa, acaba bunların içinde kaç tanesinin sevgisi Rahmanîdir? Kaç güzel insan bizi severek bize dua ediyor? Eğer bizi sadece kötü olanlar seviyorsa ve iyiler bizden uzak duruyorsa; orada bir muhasebe zamanı gelmiş demektir. Gönüllerde sevgi Rahman’ın lütfudur Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İman edip sâlih ameller işleyenler için Rahmân, gönüllerde bir sevgi meydana getirecektir.” (Meryem Suresi, 96) Gönüllerdeki gerçek sevgi işte budur. Rahman’ın hediyesi, ilahî bir lütuftur. Ve bu sevgiyi kazanmanın yolu; iman etmek ve salih ameller işlemektir. Rabbim bizleri iyi insanlara sevdirsin. Ve bizi de iyilerden eylesin.
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2025 - Pazartesi
Murat PADAK

Birbirini Tamamlayanlar Yan Yana Gelir

“Kalbimde sana karşı bir sıcaklık var…”

Sana kanım ısındı. Frekanslarımız aynı. Kalbimde sana karşı bir sevgi var. “Kalu belada beraber miydik acaba?” ya da “elektrik aldım”… Bunlar günlük hayatta sıkça duyduğumuz ifadeler. Peki, bu yakınlıkların kaynağı nedir? İnsanlar neden bazı kişilere çekilir, bazılarını ise görünce bile uzaklaşmak ister?

Her kuş kendi cinsiyle uçar… Ama tam öyle değil

Denir ya; karga kargayla, güvercin güvercinle uçar. İnsanlar da öyledir. Herkes kendine benzer olanlara yakınlık duyar. Fakat buradaki “kendine benzer” ifadesini tıpkısının aynısı olarak algılamamak gerekir. Zira insan kendisinin birebir yansıması olan biriyle kolay kolay geçinemez. Benim kanaatim şu ki; her insan, içindeki eksikliği tamamlayan kişilere yönelir. Onlara ilgi gösterir, onlara bağlanır.

İnsan, eksiğini arar

İlme muhtaç biri, bilgili kişileri sever. Cimri biri, eli açık birini arar. Maneviyatı eksik olan, kalbi geniş birine bağlanır. Kimi zaman bu tamamlanma hali iyiliğe vesile olur; kimi zaman da kötülüğe… Pislik yapmak isteyen biri, onu bu yolda cesaretlendirecek birini bulur. İbadetlerini eksik gören biri, ibadet ehline hayranlık duyar. Çünkü kalbin derinliklerinde bir boşluk vardır ve o boşluk bir başka insanla tamamlanmak ister.

Kendini “tamamlanmış” ve “mükemmel” gören ise kimseye yakınlık hissedemez. Çünkü onun kalbi doyduğunu sanmaktadır.

Rahmanî sevgi mi, şeytanî sevgi mi?

Yakınlık ve sevgi iki türlüdür. Biri Rahmanî, diğeri ise şeytanî… Kötünün kötüye, bozguncunun bozguncuya duyduğu sevgi; şeytanîdir. İyinin kötüye hayranlığı da bu kapsamdadır. Ancak iyinin iyiye yönelişi, kalpten gelen bir Rahmanî sevginin tezahürüdür. Mümin, mümini imanından ötürü sever. Bu sevgi çıkar gözetmez, karşılık beklemez. Zengini fakiri sever; çünkü onunla ibadetini tamamlar. İyiler birbirine çekilir, birbirini tamamlar.

Peki biz kimleri seviyoruz?

Asıl soru burada başlıyor. İyileri mi seviyoruz gerçekten? Yoksa kalbimiz, kendi içimizde bastırdığımız kötülüklere ses olanlara mı yöneliyor? Bizi sevenler kimler? Bir milyon sevenimiz varsa, acaba bunların içinde kaç tanesinin sevgisi Rahmanîdir? Kaç güzel insan bizi severek bize dua ediyor?

Eğer bizi sadece kötü olanlar seviyorsa ve iyiler bizden uzak duruyorsa; orada bir muhasebe zamanı gelmiş demektir.

Gönüllerde sevgi Rahman’ın lütfudur

Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

“İman edip sâlih ameller işleyenler için Rahmân, gönüllerde bir sevgi meydana getirecektir.”
(Meryem Suresi, 96)

Gönüllerdeki gerçek sevgi işte budur. Rahman’ın hediyesi, ilahî bir lütuftur. Ve bu sevgiyi kazanmanın yolu; iman etmek ve salih ameller işlemektir.

Rabbim bizleri iyi insanlara sevdirsin. Ve bizi de iyilerden eylesin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.