Bolu, Kartalkaya'daki otelini şimdi herkes daha yakından tanıdı. İnternete girdiğinizde hakkında o kadar çok şikayet var ki! İşletmecilerin hiç para harcamadıklarından, eskimeye yüz tuttuğundan, eksiklerden, çalışmayan sistemlerden vs. Ama her nedense hiç boş kalmamış.
Geçenlerde bir emlakçı arkadaşa 'depremden sonra müstakil evler daha çok satılıyormuş, doğru mu?' diye sordum. İlk yıl öyleydi ama şimdi önemsemiyorlar hatta hasar durumunu soranların sayısı bile çok azaldı' dedi. Yakın zamanda yeni yapılmış yüksek binalar görmeye başlarsanız hiç şaşırmayın. Daha iki yıl bile olmadı ama maalesef insanoğluyuz işte. Çok çabuk unutuyoruz.
KYK il müdürlüğü yaptığım yıllarda Aladağ yangını münasebetiyle bütün yurtlarımızın yangın yönetmeliğine uygun olup olmadığını gözden geçirmiştik. Belediyemizin itfaiye daire başkanlığı gerekli her türlü yardımı yapmış, öğrencilerimiz için yurtları güvenilir hale getirmiştik. Ancak TEKZEN'in üstündeki kız yurdumuzun yangın merdiveni yoktu ve sahibi yaptırmamakta ısrar ediyordu. Anında çıkma ve öğrencilerimizi daha güvenli binalara taşıma kararı almıştık. Sonradan yapıldı mı bilmiyorum. Bina halen boş duruyor. Sahiplerinin yangın merdiveni yaptırmadan kullanmamaları veya kiraya vermemeleri için bilerek adres verdiğimi söylemekte fayda görüyorum.
Apartmanlarımızda yangın merdivenlerinin durumu içler acısı. Maaelesef merdivenler depo gibi kullanılıyor, sakinler evlerindeki bisiklet, mangal gibi fazlalıkları merdivenlere bırakıyorlar. Ayrıca birçok merdiven profilden yapılmış ve aşağı kadar inmiyor.
Halen suçlu arama telaşındayız. Merak ediyorsanız söyleyeyim. Hepimiz suçluyuz. Ev alırken yangını, depremi düşünmeden para ödeyen babalar, para kazanmaktan başka hiçbir şey düşünmeyen, tedbir almayan, binasını yenilemeyen gözünü hırs bürümüş işletmeciler, öğrencisine insan canının ve sağlığının kıymetini öğretemeyen öğretmenler, oy kaygısıyla yeterli denetim yaptırmayan politikacılar, parayı ve gücü görünce gevşeyen yapı denetimciler ve bürokratlar, sorumluluktan kurtulmak için kıvıran yetkililer, dinin sadece ibadet gibi görünmesine sebep olan din adamları, birbirini uyarmayan komşular ve daha niceleri. Hepimiz suçluyuz.
Birkaç hafta sonra bu yangın da unutulacak. Ama düştüğü yerlerde ateş yakmaya devam edecek. Biz ahlakı, erdemi, sorumluluğu, hepsinden önemlisi imanı ve vicdanı kaybettik. O sebeple hiçbir kural, kaide tanımıyoruz. Devletin yasaları, manevi kurallar, örf-adet kimsenin umurunda değil. Bir yanda otelden cenazeler çıkarılıyor, diğer yanda millet keyifle kayak yapmaya devam ediyor. Bir zamanlar sokakta cenaze olduğu zaman evlerimizde radyoların sesini kısardık acıya ortak olmak ve saygı göstermek için.
Devletimiz, yasalarımız, hukukumuz, amirlerimiz, memurlarımız, güvenlik güçlerimiz ağırlıklarını korusunlar. Cezalar caydırıcı olsun. Devletin ağırlığı olmazsa meydan boş kalır, önüne gelen ben kanun-yönetmelik tanımıyorum demeye başlar. Hiçbir siyasetçinin suçluların arkasında durmasına göz yummayalım. Her şeye siyasi gözlükle bakılmasın. Adalet için, birlik beraberlik için ve ülkemizin daha güzel günler yaşaması için hepimiz elimizi taşın altına koyalım.
Rabbim yangında vefat eden canlarımıza rahmetiyle muamele etsin. Yakınlarına sağlık ve sabırlar versin. Ülkemize bir daha böyle acılar yaşatmasın.