Mehmet AKPINAR
Köşe Yazarı
Mehmet AKPINAR
 

Sorumluluğun Işığında Yaşamak; Tefekkür

Kıymetli Kardeşlerim, Haşr Suresi’nin son ayetleri bizi tefekküre davet ediyor…    Bizi yoktan var eden, kâinatı emrimize veren, saymakla bitiremeyeceğimiz nimetleri bize bahşeden Yüce Allah (Celle Celaluhu), Haşr Suresi’nin son ayetlerinde şöyle buyuruyor:   “Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, onu Allah korkusundan paramparça olmuş görürdün.”   Yüce Rabbimiz, bizlerin tefekkür etmesi için bu şekilde örnekler veriyor…    Aslında Allahu teala,önce kalbimizi hazırlıyor, yüreğimizi hazırlıyor ve ardından çok önemli konuları bize bildiriyor…   Bakınız, başka bir ayet-i kerimede Allahu teala şöyle buyuruyor:   “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik; onlar bunu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.” (Ahzâb, 72)   Allah, bu Kur’an emanetini dağlara sundu, dağlar kabul etmedi. Yerlere sundu, yerler kabul etmedi. Göklere sundu, gökler kabul etmedi. Ama insanoğlu hemen kabullendi. Dedi ki: Ya Rabbi! Sen bizi yeryüzüne gönderirsen, bize zeytin verirsen, süt verirsen, ev verirsen, su verirsen, hava verirsen, evlat verirsen, eş verirsen, biz de sana kulluk ederiz…   Hepimizin ruhunu topladı Allahu teala. Yaratılmadan önce ruhlar aleminde bizden söz aldı:   “Elestü bi Rabbikum?”   “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”   Yani Allahuteala, “Sizi yeryüzüne gönderdiğimde nimetlerime şükredecek misiniz? Bana kulluk edecek misiniz? Yoksa kullara mı kulluk edeceksiniz? Taşlara mı tapacaksınız? Sizin gibi insanlara mı boyun eğeceksiniz? Yoksa sizi yaratan bana mı kulluk edeceksiniz?” diye sordu. Ve biz hep birlikte cevap verdik:   “Bela!”   “Evet, Sen bizim Rabbimizsin!”   Hayır, ya Rabbi! Biz kesinlikle Senden başkasını Rab kabul etmeyeceğiz, ilah kabul etmeyeceğiz…   Vallahi, Allah bizi yeryüzüne gönderdi ve saymakla bitiremeyeceğimiz nimetleri emrimize sundu…   Eğer Allah;havayı yaratmasaydı, bir dakika dahi yaşayamazdık…   Eğer su, etten daha pahalı olsaydı, hepimiz susuzluktan ölürdük…   İnsanoğluna en gerekli olan şeyler en ucuz, hatta ücretsizdir: Hava bedava, su neredeyse bedava, ekmek en ucuz gıdadır. Ama keyfi olan şeyler pahalıdır. İşte Allahuteala ne kadar merhametli, ne kadar alim!   O halde, bu kısa dünya hayatında düşünmeliyiz: Allah bizi neden yarattı? Yeryüzüne neden gönderdi? Bir insan neden 65-70 yıl sadece midesi için çalışır? Neden bir insan nimete şükreder de, o nimeti verene teşekkür etmez?     Tefekkür edeceğiz…   Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Bir saat tefekkür etmek,bin yıl ibadet etmekten hayırlıdır.”   Görüyor musunuz, Müslümanlık ne kadar kısa, ne kadar kolay! Asıl biz Müslümanlığı zorlaştırıyoruz…    Peygamber Efendimiz buyuruyor:   “Allah sizin kalplerinize ve yaşantınıza bakar. Başka bir şeye bakmaz.”   Doğru musun? Adaletli misin? Kimseye zulüm ediyor musun? Kalbin güzel mi, yoksa hainlik mi taşıyor?    Allah şekillere değil, davranışlara ve niyetlere bakar…   Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor: “Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz, öyle de Allah’ın huzuruna çıkarsınız.”   Gelin, kalplerimizi düzeltelim. Gelin, yaşantılarımızı düzeltelim. Eşimize, çocuklarımıza, komşularımıza zulmetmeyelim. Affedici olalım, merhametli olalım, dedikodu ve gıybetten uzak duralım. Allah bizim davranışlarımıza bakar…   Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: “Bizi aldatan bizden değildir.” Yine buyuruyor: “Bir kimse yalan söylemeye devam ederse, Allah onun ne orucuna ne de namazına ihtiyaç duyar.”   Kıymetli kardeşlerim,    İslamiyet yaşamaktır…   İslamiyet, söz verip sözünde durmaktır…   İslamiyet, doğruyu konuşmaktır…   İslamiyet, emanete riayet etmektir…   Bize Müslümanlığı yanlış öğrettiler. Cenazelerde Kur’an-ı Kerim okunuyor, mevlid-i şerifler okunuyor ama Kur’an anlatılmıyor…    Neden Allah’ın gönderdiği kitaptan bu millet habersiz yaşıyor?   Mehmet Akif Ersoy diyor ki: “Ya açar bakarız nazm-ı celîlin yaprağına Ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin; Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!”   Kur’an-ı Kerim bir hayat nizamıdır. Ahlakımızı düzeltir, evimize huzur getirir, topluma sevgi ve saygı kazandırır…   Kur’an’ın hükümlerine göre yaşadığımızda, memleketimize adalet, huzur ve Allah’ın rahmeti gelir…   Size bir kıssa anlatayım: Bir gün Allahuteala, Cebrail (a.s.)’a buyurdu ki: “Git, şu topluluğu affettim. Onlar benim adımı anıyor, beni zikrediyorlar.” Cebrail (a.s.) baktı ki orada, içlerinden günahkâr olanlarda var,Cebrail (a.s.) şaşırdı: “Ya Rabbi, evet bunlar seni anmak için toplanmış ama içlerinde öyleleri var ki, günah üstüne günah işlemiş.” Allahutaala şöyle buyurdu: “Benim rahmetim o topluluğun üzerine indi. Ayırmam! Mademki o günahkârlar da o topluluğun içindeler, onların da günahlarını affettim.”   Çünkü Allah’ın rahmeti, azabından daha geniştir…    Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Tövbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibidir.”   Bugünden tezi yok, öğrenelim, pişman olalım, seher vakti kalkıp dua edelim…   Hep birlikte dua edelim:   Allah’ım, dualarımızı kabul eyle…   Bizi sırat-ı müstakimden ayırma Ya Rabbi…   Birlik ve beraberliğimizi daim eyle…   Bizi rahmetinden mahrum etme Ya Rabbi…   Günahkârız, hatalıyız, ama Senin rahmet deryanda bir damla olmaya çalışıyoruz…   Sen buyuruyorsun ki: “Bana bir adım atana, ben yüz adım atarım.”   Biz de adım atıyoruz Ya Rabbi!   Sen kalplerimizdekini bilensin…   Bize şah damarımızdan daha yakınsın…   Bizi duyansın, merhamet edensin…   Peygamber Efendimizin istediği bütün güzellikleri biz de istiyoruz…   Sakındığı tüm kötülüklerden biz de sakınıyoruz…   Kabul eyle Ya Rabbi…   Bizi, elinden ve dilinden emin olunan Müslümanlardan eyle Ya Rabbi…   Kabir azabından ve cehennem azabından bizi muhafaza eyle…   Ülkemize göz diken zalimlere, hainlere fırsat verme Ya Rabbi…   Hem dünyada hem de ahirette bizlere güzellikler nasip eyle…   Âmin.Âmin.Âmin..   Selam ve sevgiyle kalın…   Mehmet Akpınar 11.04.2025
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2025 - Cuma
Mehmet AKPINAR

Sorumluluğun Işığında Yaşamak; Tefekkür

Kıymetli Kardeşlerim,
Haşr Suresi’nin son ayetleri bizi tefekküre davet ediyor…
 
 Bizi yoktan var eden, kâinatı emrimize veren, saymakla bitiremeyeceğimiz nimetleri bize bahşeden Yüce Allah (Celle Celaluhu), Haşr Suresi’nin son ayetlerinde şöyle buyuruyor:
 
“Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, onu Allah korkusundan paramparça olmuş görürdün.”
 
Yüce Rabbimiz, bizlerin tefekkür etmesi için bu şekilde örnekler veriyor…
 
 Aslında Allahu teala,önce kalbimizi hazırlıyor, yüreğimizi hazırlıyor ve ardından çok önemli konuları bize bildiriyor…
 
Bakınız, başka bir ayet-i kerimede Allahu teala şöyle buyuruyor:
 
“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik; onlar bunu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.” (Ahzâb, 72)
 
Allah, bu Kur’an emanetini dağlara sundu, dağlar kabul etmedi. Yerlere sundu, yerler kabul etmedi. Göklere sundu, gökler kabul etmedi. Ama insanoğlu hemen kabullendi. Dedi ki: Ya Rabbi! Sen bizi yeryüzüne gönderirsen, bize zeytin verirsen, süt verirsen, ev verirsen, su verirsen, hava verirsen, evlat verirsen, eş verirsen, biz de sana kulluk ederiz…
 
Hepimizin ruhunu topladı Allahu teala. Yaratılmadan önce ruhlar aleminde bizden söz aldı:
 
“Elestü bi Rabbikum?”
 
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”
 
Yani Allahuteala, “Sizi yeryüzüne gönderdiğimde nimetlerime şükredecek misiniz? Bana kulluk edecek misiniz? Yoksa kullara mı kulluk edeceksiniz? Taşlara mı tapacaksınız? Sizin gibi insanlara mı boyun eğeceksiniz? Yoksa sizi yaratan bana mı kulluk edeceksiniz?” diye sordu. Ve biz hep birlikte cevap verdik:
 
“Bela!”
 
“Evet, Sen bizim Rabbimizsin!”
 
Hayır, ya Rabbi! Biz kesinlikle Senden başkasını Rab kabul etmeyeceğiz, ilah kabul etmeyeceğiz…
 
Vallahi, Allah bizi yeryüzüne gönderdi ve saymakla bitiremeyeceğimiz nimetleri emrimize sundu…
 
Eğer Allah;havayı yaratmasaydı, bir dakika dahi yaşayamazdık…
 
Eğer su, etten daha pahalı olsaydı, hepimiz susuzluktan ölürdük…
 
İnsanoğluna en gerekli olan şeyler en ucuz, hatta ücretsizdir: Hava bedava, su neredeyse bedava, ekmek en ucuz gıdadır. Ama keyfi olan şeyler pahalıdır. İşte Allahuteala ne kadar merhametli, ne kadar alim!
 
O halde, bu kısa dünya hayatında düşünmeliyiz: Allah bizi neden yarattı? Yeryüzüne neden gönderdi?
Bir insan neden 65-70 yıl sadece midesi için çalışır? Neden bir insan nimete şükreder de, o nimeti verene teşekkür etmez?
 
 
Tefekkür edeceğiz…
 
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Bir saat tefekkür etmek,bin yıl ibadet etmekten hayırlıdır.”
 
Görüyor musunuz, Müslümanlık ne kadar kısa, ne kadar kolay! Asıl biz Müslümanlığı zorlaştırıyoruz…
 
 Peygamber Efendimiz buyuruyor:
 
“Allah sizin kalplerinize ve yaşantınıza bakar. Başka bir şeye bakmaz.”
 
Doğru musun? Adaletli misin? Kimseye zulüm ediyor musun? Kalbin güzel mi, yoksa hainlik mi taşıyor? 
 
Allah şekillere değil, davranışlara ve niyetlere bakar…
 
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz, öyle de Allah’ın huzuruna çıkarsınız.”
 
Gelin, kalplerimizi düzeltelim. Gelin, yaşantılarımızı düzeltelim. Eşimize, çocuklarımıza, komşularımıza zulmetmeyelim. Affedici olalım, merhametli olalım, dedikodu ve gıybetten uzak duralım. Allah bizim davranışlarımıza bakar…
 
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Bizi aldatan bizden değildir.”
Yine buyuruyor:
“Bir kimse yalan söylemeye devam ederse, Allah onun ne orucuna ne de namazına ihtiyaç duyar.”
 
Kıymetli kardeşlerim, 
 
İslamiyet yaşamaktır…
 
İslamiyet, söz verip sözünde durmaktır…
 
İslamiyet, doğruyu konuşmaktır…
 
İslamiyet, emanete riayet etmektir…
 
Bize Müslümanlığı yanlış öğrettiler. Cenazelerde Kur’an-ı Kerim okunuyor, mevlid-i şerifler okunuyor ama Kur’an anlatılmıyor…
 
 Neden Allah’ın gönderdiği kitaptan bu millet habersiz yaşıyor?
 
Mehmet Akif Ersoy diyor ki:
“Ya açar bakarız nazm-ı celîlin yaprağına
Ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin;
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!”
 
Kur’an-ı Kerim bir hayat nizamıdır. Ahlakımızı düzeltir, evimize huzur getirir, topluma sevgi ve saygı kazandırır…
 
Kur’an’ın hükümlerine göre yaşadığımızda, memleketimize adalet, huzur ve Allah’ın rahmeti gelir…
 
Size bir kıssa anlatayım:
Bir gün Allahuteala, Cebrail (a.s.)’a buyurdu ki:
“Git, şu topluluğu affettim. Onlar benim adımı anıyor, beni zikrediyorlar.”
Cebrail (a.s.) baktı ki orada, içlerinden günahkâr olanlarda var,Cebrail (a.s.) şaşırdı:
“Ya Rabbi, evet bunlar seni anmak için toplanmış ama içlerinde öyleleri var ki, günah üstüne günah işlemiş.”
Allahutaala şöyle buyurdu:
“Benim rahmetim o topluluğun üzerine indi. Ayırmam! Mademki o günahkârlar da o topluluğun içindeler, onların da günahlarını affettim.”
 
Çünkü Allah’ın rahmeti, azabından daha geniştir…
 
 Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
“Tövbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibidir.”
 
Bugünden tezi yok, öğrenelim, pişman olalım, seher vakti kalkıp dua edelim…
 
Hep birlikte dua edelim:
 
Allah’ım, dualarımızı kabul eyle…
 
Bizi sırat-ı müstakimden ayırma Ya Rabbi…
 
Birlik ve beraberliğimizi daim eyle…
 
Bizi rahmetinden mahrum etme Ya Rabbi…
 
Günahkârız, hatalıyız, ama Senin rahmet deryanda bir damla olmaya çalışıyoruz…
 
Sen buyuruyorsun ki: “Bana bir adım atana, ben yüz adım atarım.”
 
Biz de adım atıyoruz Ya Rabbi!
 
Sen kalplerimizdekini bilensin…
 
Bize şah damarımızdan daha yakınsın…
 
Bizi duyansın, merhamet edensin…
 
Peygamber Efendimizin istediği bütün güzellikleri biz de istiyoruz…
 
Sakındığı tüm kötülüklerden biz de sakınıyoruz…
 
Kabul eyle Ya Rabbi…
 
Bizi, elinden ve dilinden emin olunan Müslümanlardan eyle Ya Rabbi…
 
Kabir azabından ve cehennem azabından bizi muhafaza eyle…
 
Ülkemize göz diken zalimlere, hainlere fırsat verme Ya Rabbi…
 
Hem dünyada hem de ahirette bizlere güzellikler nasip eyle…
 
Âmin.Âmin.Âmin..
 
Selam ve sevgiyle kalın…
 
Mehmet Akpınar
11.04.2025
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.