Suriye zaferi Kahramanmaraş’ta kutlandı

Dünya (Web Sitesi) - Web Sitesi | 08.12.2024 - 22:27, Güncelleme: 08.12.2024 - 22:38
 

Suriye zaferi Kahramanmaraş’ta kutlandı

Suriye'de 61 yıldır var olan zulüm rejiminin Mücahitler tarafından devrilmesi Kahramanmaraş'ta coşkuyla kutlandı.

Suriye'de Baba Esed'in yaptığı darbe sonrası, iktidarı ele alan Nusayri Baas rejiminin 61 yıldır sürdürdüğü zulüm sistemi mücahitlerin mücadelesi sonrası devrildi. 13 yıllık bir mücadele sonrası devrilen rejim, bu süreçte çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere bir milyondan fazla sivili katletti, 13 milyon vatandaşını yerinden etti, en az 7 milyon vatandaşının mülteci olarak komşu ülkelere kaçmasına neden oldu. Barışçıl eylemlerle başlayan Suriye direnişi, rejimin doğal karekteri olarak zulüm, baskı ve katliam ile karşılık bulunca silahlı direniş süreci başlamış ve bir çok şehir Esed rejiminden temizlenmisti. Kasım Suleymani'nin Rusya'yı davet etmesiyle birlikte Esed, İran, Hizbullah ve Rusya ittifakı oluşmuş gerçekleştirilen büyük katliamlarla direniş geriletilmişti. İdlib'e kadar geriletilen direniş 2017'de Türkiye, Rusya ve İran arasında yapılan Astana anlaşması sonrası uzun bir bekleyiş süreci yaşadı. 27 Kasım 2024 Çarşamba günü mücahitlerin başlattığı Saldırganlığı Caydırma operasyonu 11 gün içerisinde rejimin devrilmesi, Rusya, İran ve Hizbullah'ın Suriye'den kovulması ile sonuçlandı. Bu durum bekleyiş sürecinin aslında hazırlık süreci olduğunu gösterdi. Suriyeli mücahitlerin kazandığı zafer sadece Suriye'de değil Suriyelilerin mülteci olarak gittikleri yerlerde de coşkulu bir şekilde kutlandı. Kahramanmaraş Abdülhamid Han Camii'nde de ikindi namazı sonrası şükür namazı, dua ve basın açıklaması şeklinde mücahitlerin zaferi coşku ile kutlandı. Kutlamada Kahramanmaraş Özgür-Der Başkanı Doç.Dr. Celal kurşun bir konuşma gerçekleştirdi. Halep'in, Şam'ın fethi Kudüs'ün fethinin muştusudur diyen Kurşun konuşmasında iman kardeşliğine vurgu yaptı. Kahramanmaraş Platformu Sözcüsü Süleyman Erayman basın bildirisini okudu. Coşkulu sloganlarla kesilen konuşma ve basın bildirisi sonrası Ülfet vakfı Başkanı Av. Abdurrahim Taylan'ın yaptığı dua ile program sona erdi. Program boyunca "Vahid Vahid Turki Suri Vahid", "Şam'da Kudüs'te zafer her yerde", "Yaşasın ümmet dayanışması", "Yaşasın özgür Suriye" sloganları atıldı.   Basın açıklamasının tam metni: Bismillahirrahmanirrahim Hamd yalnızca alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Şüphesiz ki Rabbimiz günleri aramızda döndürür. Suriye halkının Mart 2011’de zalim Esed rejimine karşı başlattığı devrim ateşi yeniden alevlendi. Ödenen onca bedellere, çekilen büyük acılara rağmen Suriye’nin mazlum evlatları zorbalara baş eğmedi. Bu kutlu mücadele bugün de Allah’ın izniyle büyük bir zaferle sonuçlandı. Değerli Müslümanlar! Biliyorsunuz 2011’de rejime karşı Dera’da başlayan halk ayaklanması kısa sürede tüm ülke geneline yayıldı. On yıllardır rejimin insanlık dışı muamelelerine maruz kalan Suriye halkı, hak, özgürlük ve adalet temelli gösterilerle meydanları doldurdu. Alanlarda barış ve özgürlük türküleri söyleyen Suriyeliler, rejimin silahlı saldırılarına maruz kaldı. Altı ay boyunca süren barışçıl gösterilere rejimin silahla, kanla cevap vermesi bardağı taşırdı. Halkın bünyesinde oluşan muhalif gruplar, Esed rejimi çetesine karşı özgürlük mücadelesi verdi. Birkaç yıl içerisinde rejim çökme noktasına geldi. Sonunun geldiğini anlayan Beşşar Esed önce İran’dan yardım istedi, akabinde 2015’te Rusya’nın doğrudan savaşa müdahil olması için teklif götürdü. Zira İran ile birlikte Hizbullah da Suriye sahasında varlık göstermeye başladı. Muhalif grupların ülkenin neredeyse tamamını ele geçirdiği ve rejimi devirmek üzere bir vasatta Rusya, İran ve Hizbullah’ın denkleme girmesiyle Esed’in iktidarı ayakta tutuldu. Özgürleştirilen Halep, Hama, Humus gibi şehirler yeniden rejimin eline geçti. Gelinen noktada Esed rejimi, İran ve Rusya ortaklığıyla Suriye’de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 1 milyondan fazla sivil katledildi, milyonarca kişi sakat bırakıldı. 13 milyon Suriyeli ülke içinde yerinden oldu. Bunların 6-7 milyonu ülkesini terk ederek Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelere sığındı. Yüzlerce kişi Avrupa ülkelerine gitmeye çalışırken Akdeniz’de boğuldu. Baba Esed’in 1982’de Hama’da yaptığı katliam hala hafızalardaki yerini koruyor! Suriye halkı yaklaşık 700 bin nüfusu olan İdlib’de sıkışmak zorunda kaldı. İdlib’in nüfusu 4,5 milyona ulaştı. Türkiye, Rusya ve İran arasında imzalanan Astana Mutabakatı’na rağmen rejim bu kuralları sürekli ihlal etti, İdlib’deki sivil halka saldırılar düzenledi. Özellikle İdlib’e yönelik süren ihlaller silsilesi muhalifleri yeni bir arayışa sevk etti. İdlib’in güney kırsalı ve Batı Halep kırsalına yönelik 27 Kasım’da başlayan saldırganlığı caydırma operasyonları neticesinde Halep ve Hama Esed rejimi ve destekçilerinden, Tel Rıfat ise PKK’dan temizlendi elhamdülillah. Daha sonra Suriye devriminin başladığı yer Dera’da özgürleştirildi. Humus eteklerine dayanan mücahitlerin zafer muştuları yüreğimizi ferhalattı. Ve nihayetinde Şam tamamen özgürleştirilerek Suriye halkına teslim edildi. Barış ve huzurun bir an önce tesis edilmesi en büyük temennimizdir! Mücahitlerin özgürleştirdikleri beldelerde halkın sevinci apaçık ortadadır. Evlerinde, yurtlarında sürülen Suriyelilerin beldelerine yeniden kavuşma görüntüleri bizleri canı gönülden sevindiriyor. Yıllardır rejim zindanlarında tutulan mahkumların özgürlüklerine kavuşması bu ceberut, köhne ve yozlaşmış rejimin çürümüşlüğünü gözler önüne seriyor. Kokuşmuş bir rejimi ayakta tutmaya çalışan emperyalist güçlerin, mezhepçi anlayışın, maşa olmaktan başka meziyeti olmayan örgütlerin politikaları iflas etmiştir. Anti-emperyalizm ve Siyonizm karşıtlığı masallarıyla desteklenen Baas cuntasının Suriye’nin geleceğinde yeri yoktu ve olamazdı da. Suriye’de Müslümanları katledenlerin Filistin hassasiyeti ise yok hükmündedir! Biz Kudüs’ün özgürlüğünün Şam’dan, Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan geçtiğine inanıyoruz. Zira Büyük komutan Selahattin Eyyubi’nin Kudüs fethine giden yolunda önce Halep ve Şam fethedilmiş, ardından Kudüs özgür olmuştur. Alllah bu mücadeleyi Gazze’nin, Kudüs’ün, Filistin’in özgürleşmesine vesile kılsın! Bugün Suriye devrimi azmin ve sabrın meyvelerini topluyor. Suriye'de mücahitler Esed rejiminin Rusya ve İran’ın desteğiyle gasp ettiği beldeleri bir bir özgürleştirdi. Katliamcı Esed rejimi ise hızla çöktü. 2011'den bu yana Suriye halkının özgürlük mücadelesine verdiğimiz desteği buradan bir kez daha haykırıyoruz! İzzetli ve kahraman Suriye halkının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur! Suriye’nin yiğit evlatlarına, mücahitlere selam olsun! Hama’da, Humus’ta, Halep’te, Şam’da yıkıldı nemrutlar! Filistin’den Suriye’ye direnişe bin selam olsun! Gazze’den Şam’a direnişe selam olsun! Yaşasın Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye! Kahramanmaraş Platformu
Suriye'de 61 yıldır var olan zulüm rejiminin Mücahitler tarafından devrilmesi Kahramanmaraş'ta coşkuyla kutlandı.

Suriye'de Baba Esed'in yaptığı darbe sonrası, iktidarı ele alan Nusayri Baas rejiminin 61 yıldır sürdürdüğü zulüm sistemi mücahitlerin mücadelesi sonrası devrildi.

13 yıllık bir mücadele sonrası devrilen rejim, bu süreçte çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere bir milyondan fazla sivili katletti, 13 milyon vatandaşını yerinden etti, en az 7 milyon vatandaşının mülteci olarak komşu ülkelere kaçmasına neden oldu.

Barışçıl eylemlerle başlayan Suriye direnişi, rejimin doğal karekteri olarak zulüm, baskı ve katliam ile karşılık bulunca silahlı direniş süreci başlamış ve bir çok şehir Esed rejiminden temizlenmisti.

Kasım Suleymani'nin Rusya'yı davet etmesiyle birlikte Esed, İran, Hizbullah ve Rusya ittifakı oluşmuş gerçekleştirilen büyük katliamlarla direniş geriletilmişti. İdlib'e kadar geriletilen direniş 2017'de Türkiye, Rusya ve İran arasında yapılan Astana anlaşması sonrası uzun bir bekleyiş süreci yaşadı.

27 Kasım 2024 Çarşamba günü mücahitlerin başlattığı Saldırganlığı Caydırma operasyonu 11 gün içerisinde rejimin devrilmesi, Rusya, İran ve Hizbullah'ın Suriye'den kovulması ile sonuçlandı. Bu durum bekleyiş sürecinin aslında hazırlık süreci olduğunu gösterdi.

Suriyeli mücahitlerin kazandığı zafer sadece Suriye'de değil Suriyelilerin mülteci olarak gittikleri yerlerde de coşkulu bir şekilde kutlandı.

Kahramanmaraş Abdülhamid Han Camii'nde de ikindi namazı sonrası şükür namazı, dua ve basın açıklaması şeklinde mücahitlerin zaferi coşku ile kutlandı.

Kutlamada Kahramanmaraş Özgür-Der Başkanı Doç.Dr. Celal kurşun bir konuşma gerçekleştirdi. Halep'in, Şam'ın fethi Kudüs'ün fethinin muştusudur diyen Kurşun konuşmasında iman kardeşliğine vurgu yaptı.

Kahramanmaraş Platformu Sözcüsü Süleyman Erayman basın bildirisini okudu. Coşkulu sloganlarla kesilen konuşma ve basın bildirisi sonrası Ülfet vakfı Başkanı Av. Abdurrahim Taylan'ın yaptığı dua ile program sona erdi.

Program boyunca "Vahid Vahid Turki Suri Vahid", "Şam'da Kudüs'te zafer her yerde", "Yaşasın ümmet dayanışması", "Yaşasın özgür Suriye" sloganları atıldı.


 

Basın açıklamasının tam metni:

Bismillahirrahmanirrahim

Hamd yalnızca alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Şüphesiz ki Rabbimiz günleri aramızda döndürür. Suriye halkının Mart 2011’de zalim Esed rejimine karşı başlattığı devrim ateşi yeniden alevlendi. Ödenen onca bedellere, çekilen büyük acılara rağmen Suriye’nin mazlum evlatları zorbalara baş eğmedi. Bu kutlu mücadele bugün de Allah’ın izniyle büyük bir zaferle sonuçlandı.

Değerli Müslümanlar! Biliyorsunuz 2011’de rejime karşı Dera’da başlayan halk ayaklanması kısa sürede tüm ülke geneline yayıldı. On yıllardır rejimin insanlık dışı muamelelerine maruz kalan Suriye halkı, hak, özgürlük ve adalet temelli gösterilerle meydanları doldurdu. Alanlarda barış ve özgürlük türküleri söyleyen Suriyeliler, rejimin silahlı saldırılarına maruz kaldı. Altı ay boyunca süren barışçıl gösterilere rejimin silahla, kanla cevap vermesi bardağı taşırdı.

Halkın bünyesinde oluşan muhalif gruplar, Esed rejimi çetesine karşı özgürlük mücadelesi verdi. Birkaç yıl içerisinde rejim çökme noktasına geldi. Sonunun geldiğini anlayan Beşşar Esed önce İran’dan yardım istedi, akabinde 2015’te Rusya’nın doğrudan savaşa müdahil olması için teklif götürdü. Zira İran ile birlikte Hizbullah da Suriye sahasında varlık göstermeye başladı.

Muhalif grupların ülkenin neredeyse tamamını ele geçirdiği ve rejimi devirmek üzere bir vasatta Rusya, İran ve Hizbullah’ın denkleme girmesiyle Esed’in iktidarı ayakta tutuldu. Özgürleştirilen Halep, Hama, Humus gibi şehirler yeniden rejimin eline geçti.

Gelinen noktada Esed rejimi, İran ve Rusya ortaklığıyla Suriye’de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 1 milyondan fazla sivil katledildi, milyonarca kişi sakat bırakıldı. 13 milyon Suriyeli ülke içinde yerinden oldu. Bunların 6-7 milyonu ülkesini terk ederek Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelere sığındı. Yüzlerce kişi Avrupa ülkelerine gitmeye çalışırken Akdeniz’de boğuldu. Baba Esed’in 1982’de Hama’da yaptığı katliam hala hafızalardaki yerini koruyor!

Suriye halkı yaklaşık 700 bin nüfusu olan İdlib’de sıkışmak zorunda kaldı. İdlib’in nüfusu 4,5 milyona ulaştı. Türkiye, Rusya ve İran arasında imzalanan Astana Mutabakatı’na rağmen rejim bu kuralları sürekli ihlal etti, İdlib’deki sivil halka saldırılar düzenledi. Özellikle İdlib’e yönelik süren ihlaller silsilesi muhalifleri yeni bir arayışa sevk etti.

İdlib’in güney kırsalı ve Batı Halep kırsalına yönelik 27 Kasım’da başlayan saldırganlığı caydırma operasyonları neticesinde Halep ve Hama Esed rejimi ve destekçilerinden, Tel Rıfat ise PKK’dan temizlendi elhamdülillah. Daha sonra Suriye devriminin başladığı yer Dera’da özgürleştirildi. Humus eteklerine dayanan mücahitlerin zafer muştuları yüreğimizi ferhalattı. Ve nihayetinde Şam tamamen özgürleştirilerek Suriye halkına teslim edildi. Barış ve huzurun bir an önce tesis edilmesi en büyük temennimizdir!

Mücahitlerin özgürleştirdikleri beldelerde halkın sevinci apaçık ortadadır. Evlerinde, yurtlarında sürülen Suriyelilerin beldelerine yeniden kavuşma görüntüleri bizleri canı gönülden sevindiriyor. Yıllardır rejim zindanlarında tutulan mahkumların özgürlüklerine kavuşması bu ceberut, köhne ve yozlaşmış rejimin çürümüşlüğünü gözler önüne seriyor. Kokuşmuş bir rejimi ayakta tutmaya çalışan emperyalist güçlerin, mezhepçi anlayışın, maşa olmaktan başka meziyeti olmayan örgütlerin politikaları iflas etmiştir. Anti-emperyalizm ve Siyonizm karşıtlığı masallarıyla desteklenen Baas cuntasının Suriye’nin geleceğinde yeri yoktu ve olamazdı da. Suriye’de Müslümanları katledenlerin Filistin hassasiyeti ise yok hükmündedir! Biz Kudüs’ün özgürlüğünün Şam’dan, Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan geçtiğine inanıyoruz. Zira Büyük komutan Selahattin Eyyubi’nin Kudüs fethine giden yolunda önce Halep ve Şam fethedilmiş, ardından Kudüs özgür olmuştur. Alllah bu mücadeleyi Gazze’nin, Kudüs’ün, Filistin’in özgürleşmesine vesile kılsın!

Bugün Suriye devrimi azmin ve sabrın meyvelerini topluyor. Suriye'de mücahitler Esed rejiminin Rusya ve İran’ın desteğiyle gasp ettiği beldeleri bir bir özgürleştirdi. Katliamcı Esed rejimi ise hızla çöktü. 2011'den bu yana Suriye halkının özgürlük mücadelesine verdiğimiz desteği buradan bir kez daha haykırıyoruz!

İzzetli ve kahraman Suriye halkının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur!

Suriye’nin yiğit evlatlarına, mücahitlere selam olsun!

Hama’da, Humus’ta, Halep’te, Şam’da yıkıldı nemrutlar!

Filistin’den Suriye’ye direnişe bin selam olsun!

Gazze’den Şam’a direnişe selam olsun!

Yaşasın Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye!

Kahramanmaraş Platformu

K.Maraş HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.