Eskiler ne der? “İnsanın yolu, önce sağlıktan geçer.” Başkan Hanifi Toptaş ve ekibi, bu sözü caddelere, sokaklara nakış nakış işliyor adeta. Onikişubat’ın kalbinde yükselen Zinde Yaşam Sokağı da bunun en güzel örneği. Şöyle bir düşünelim; eskiden mahalle aralarında ip atlayan çocuklar, yarenlik eden komşular, bir selamla gönül kazanan insanlar vardı. İşte bu proje, o eski sıcaklığı modern bir anlayışla yeniden hayatımıza taşıyor.
Zinde Yaşam Sokağı’na gidenler bilir; burası sıradan bir cadde değil. Spor yapan gençler, bisiklet süren çocuklar, parkta oturup torunlarına gülümseyen büyükler… Herkesin kendine ait bir hikâye bulduğu bir yer burası. Başkan Toptaş’ın dediği gibi, burası bir mahalleden fazlası; yaşayan bir sokak. Çocukluğunuzu hatırlatan bir yer var mı hâlâ diye soracak olursanız, işte cevabı burada.
Sokaktaki spor alanlarını görünce aklıma şu geldi: Eskiden köylerde sabah erkenden kalkılır, tarlaya gidilir, yürüyüşlerle ve emeğin gücüyle doğal bir spor yapılırdı. Şimdi şehirde bu imkânlar azaldı derken, Zinde Yaşam Sokağı’nda o sağlıklı alışkanlıkları yeniden kazanmak mümkün. Başkan Toptaş’ın bu dokunuşu, “şehirde doğayı yakalamak” dedikleri şeyin ta kendisi.
Bir de şu çevre meselesi var tabii. Zinde Yaşam Sokağı, sadece insanı değil, doğayı da düşünüyor. Rengarenk çiçekler, gölgesinde huzur bulduğunuz ağaçlar… Şu dünyada her yeşil yaprağın, her bir çiçeğin bir dua olduğunu hatırlatıyor adeta. “Ağaç dikip gölgesinde oturanın duası kabul olur,” derlerdi büyüklerimiz. Bu sokak da hem şehre nefes oluyor hem de geleceğe bir miras bırakıyor.
Başkan Toptaş’ın şu sözleri oldukça etkileyici: “Bu proje sadece bir mahalleyle sınırlı değil; tüm Türkiye’ye örnek olacak.” Böyle projeleri duyunca, insanın aklına liderlik geliyor. Lider dediğin, halkın derdini bilip çözüm üreten, geleceğe yön veren kişidir. Zinde Yaşam Sokağı da işte tam böyle bir liderliğin ürünü.
Zinde Yaşam Sokağı, bize şunu hatırlatıyor: Sağlık, huzur ve mutluluk için büyük adımlar atmaktan korkmamak gerek. Mahalle kültürünü yeniden canlandıran, doğayı koruyan ve insanı merkeze alan bu projeler, sadece Onikişubat’ı değil, tüm şehri aydınlatıyor.
Bir Dokunuşta Fırat Başkan’la..
Onikişubat’ta açılan Zinde Yaşam Sokağı, mahallelere nasıl hayat verdiyse, şimdi sıra 15 Temmuz Millet Parkı’nda. Depremde büyük zarar gören bu alan, zor günlerde onlarca insanın sığınağı, nefes aldığı yer oldu. Ancak artık toparlanma zamanı geldi de geçiyor. Bu park, sadece bir dinlenme alanı değil, aynı zamanda bir sembol, bir diriliş noktası. Zinde Yaşam anlayışı burada da hayat bulmalı. Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’e bu konuda büyük iş düşüyor. Bu parkı modern ve yaşam dolu bir hale getirmek, hem şehre moral olacak hem de geleceğe umut aşılayacaktır.
Kapanışı da bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla yapalım: Bir gün Hoca’ya sormuşlar: “Hocam, bu dünya neye benzer?” Hoca cevap vermiş: “İyi bakan için bahçe, kötü bakan için dikenli tarla!” Biz de diyoruz ki, 15 Temmuz Millet bahçesi ile Zinde Yaşam Sokağı, iyi bakmayı ve güzellikleri görmeyi seçenler için bir bahçe gibi. Böyle projeler çoğaldıkça, bu şehrin geleceği de daha aydınlık olacak. Emeği geçen herkese teşekkürler!
Not: Arkası yarın da; “Aile yılı, çocuklar gülsün şehitler unutulmasın köşe yazım” var..