Kahramanmaraş, son günlerde sadece soğuk kış şartlarıyla değil, aynı zamanda sert fırtınalar, sağanak yağışlar ve yoğun kar yağışıyla mücadele ediyor. Doğanın tüm güçlerini bir anda sergilediği bu zor dönemde, şehirde hayat adeta durma noktasına geldi. Ancak bu olayların daha derin bir etkisi var: Depremin izlerini hâlâ silmeye çalışan bu şehirde, her sarsıntı bir korkuyu, her çatırdayan çatı bir endişeyi beraberinde getiriyor. Bilanço ağır; 148 Çatı, 3 Minare ve Bir Şehir Fırtına ve sağanak yağışlar, şehrin dört bir yanında hasar bıraktı. 148 çatı uçtu, 3 minare göçtü, yollar kapandı, elektrik kesintileri yaşandı. Valiliğin açıkladığı liste uzayıp gidiyor. Üstelik bu listeye bir can kaybı ve ağır yaralanmalar da eklenince, kentin üzerine bir kez daha yas çöktü. Hayvan borsasında çöken çatının altında yaşamını yitiren vatandaşımızın acısı, hepimizi derinden yaraladı. 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından Kahramanmaraş halkının belki de en büyük kaygısı, bu afetlerin yeniden bir kabus yaşatabileceği korkusu. Bir çatıdan gelen ses, devrilen bir ağaç veya sallanan bir binada yankılanan her gürültü, insanlarda depremin ilk anlarını hatırlatan bir travmayı tetikliyor. Doğanın gücüne karşı verilen bu mücadele, fiziksel olduğu kadar psikolojik bir sınav haline geldi. Zannnediyorum Vali bey de geceyi uykusuz, endişeli geçirdi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin bu zorlu dönemdeki çalışmaları takdire şayan. Yıkılan ağaçların kesimi ve kaldırılması, Tuzlama, kar küreme ve hasar tespit çalışmaları için gece gündüz demeden sahada olan ekipler, kentin ulaşımını ve güvenliğini sağlamak adına üstün bir gayret sergiliyor. Onikişubat ve Dulkadiroğlu belediyelerinin kırsal mahallelerdeki çabaları, halkın takdirini kazanıyor. Bu gayretlerin yanı sıra vatandaşların gösterdiği dayanışma da bir o kadar anlamlı. Mahalleler, aileler, dostlar bu zor günlerde birbirine daha fazla kenetleniyor. Bu tür afetler, bir toplumun dayanıklılığını test eder. Ancak, dayanıklılık sadece fiziksel altyapının sağlamlığıyla değil, toplumsal dayanışmayla da ölçülür. Bu nedenle, belediyelerimizin ve valiliğin çalışmalarını desteklemek, her bir vatandaşın bu süreçte sorumluluk alması büyük önem taşıyor. Öte yandan zorlu gün ve gecenin en çok gayret gösteren kurumlarından biri de AKEDAŞ'dı. 9 adet yanan trafo, Uçan çatıların kopardığı elektrik telleri, zarar gören elektrik şebekesi ve bu duruma bağlı elektrik kesintilerine müdahaleler de çok önemliydi. Artılarıyla eksileriyle AKEDAŞ'ın notunu, çalışmaları netleştiğinde bir sonraki yazımızda değinelim. Kahramanmaraş, belki de bir “afet şehri” olarak anılmayı hak etmiyor. Ancak doğanın bu sert yüzüyle yaşamayı öğrenmek, kent için bir zorunluluk haline geldi. Güçlü bir altyapı, eğitimli bir toplum ve dayanışma kültürü, bu şehrin gelecekteki sınavları daha az kayıpla atlatmasını sağlayabilir. Bu kış, Kahramanmaraş’ta sadece kar yağmadı. Aynı zamanda bir kez daha birlik ve mücadele ruhumuzun üzerine düştü. Ve görüyoruz ki, bu şehir tüm zorluklara rağmen ayağa kalkmayı, yollarını açık tutmayı ve umutla yarınlara bakmayı sürdürüyor. Her an, her şeye hazırlıklı olmalıyız. Yüce Rabbim her türlü bela, afet, deprem, salgın, düşman ve kötülüklerden cümlemizi muhafaza etsin.  Unutmayalım: Rabbimizin de doğanın da sınavı zorludur ama dayanışma ve azimle aşılmayacak engel yoktur.