El dokuma halılarıyla geçmişin ruhunu geleceğin dünyasına taşıyan kıymetli bir girişim: Nazlı Ceylan Balduk’un önderliğinde Türkiye İş Kadınları Derneği’nin Kahramanmaraş’ta gerçekleştirdiği proje, bölgenin tarihine ve kültürüne dokunmakla kalmayıp, dünya pazarlarına uzanan bir başarı hikayesi olarak dikkat çekiyor. Bu konu üzerine kaleme aldığım bir yazıyı, yoğun gündemin gölgesinde bırakmışken, sevgili dostum Yaşar Erikli’nin haftalık gazetesi “Ters Açı” için bir yazı talebi üzerine hatırladım. Bekleyip tozlanacak bir konu olmadığı gibi, zaman geçtikçe daha anlam kazanan bu hikayeyi sizlerle yeniden paylaşmayı bir sorumluluk bildim. Çünkü gelenekle modern dünyanın arasındaki bu bağ, her zaman yeniden anlatılmaya değer. Depremin ağır yaralar açtığı Kahramanmaraş’ta hayatın yeniden canlanması için atılan her adım kıymetlidir. Ancak bazı adımlar vardır ki yalnızca mevcut sorunlara çözüm getirmekle kalmaz, aynı zamanda geleceğe dair umutlar yeşertir. İşte Nazlı Ceylan Balduk Kurtul’un liderliğinde Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) çatısı altında hayata geçirilen el dokuma halı projesi, bu umudun en somut örneklerinden biridir. Kahramanmaraş’ın bağrından kopup gelen bir iş kadını olan Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, yalnızca kentinin ekonomik kalkınması için değil, kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımı için de gecesini gündüzüne katıyor. Köklerinden aldığı güçle, babası merhum Mehmet Balduk’un izinden giderek Kahramanmaraş’a yeni bir vizyon kazandırıyor. Kadın emeğine değer katan, geleneksel el sanatlarını küllerinden yeniden doğuran bu projeyle sadece bir üretim hareketi değil, bir diriliş hikâyesi yazılıyor. Nazlı Ceylan Balduk Kurtul’un vizyonu, kadınların üretim yoluyla hem ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını hem de kendi kimliklerini bulmalarını sağlıyor. TİKAD liderliğinde yürütülen bu projede, yerel kadın kooperatifleriyle iş birliği yapılarak Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman ve Hatay’da kadınlar tezgahlarının başına geçti. Onların ellerinden çıkan her bir halı, yalnızca bir zanaat eseri değil; umut, azim ve sabrın sembolü olarak dünya pazarlarına yol alıyor. Ünlü sanatçılar ve tasarımcıların da projeye katkı sunduğu bu girişim, kadınların emeğinin küresel çapta değer görmesini hedefliyor. Balduk Kurtul, bu projede kadınların alın terinin hak ettiği mali karşılığı bulması gerektiğini vurguluyor. Çünkü ona göre, kadın emeğiyle yoğrulan her ürün, yalnızca bir meta değil, bir yaşam mücadelesinin somut ifadesidir. Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, Kahramanmaraş’ın yalnızca bir deprem bölgesi olarak değil, köklü kültürünün ve üretim gücünün yeniden sahneye çıktığı bir kent olarak anılmasını sağlıyor. Bu çabanın arkasında yalnızca ticari kaygılar değil, kentine ve kadınlarına duyduğu derin sevgi yatıyor. Kahramanmaraşlı kadınların, dünyanın dört bir yanına ulaşacak olan halılarıyla birer kültür elçisi haline gelmesi, onun bu sevginin ve azminin bir sonucudur. Nazlı Ceylan Balduk Kurtul’un bu projesi, yalnızca deprem sonrası toparlanma değil, aynı zamanda kentteki kadınların ve dolayısıyla ailelerin yeniden ayağa kalkması için atılan dev bir adımdır. Balduk Kurtul’un şu sözü aslında her şeyi özetliyor: “Kadınlar iyileşirse, aileler iyileşir. Aileler iyileşirse bir toplum yeniden ayağa kalkar.” Bugün Kahramanmaraş’ta dokuma tezgahlarında yeniden hayat bulan halılar, Balduk Kurtul’un vizyonunun ve azminin bir ürünüdür. O, yalnızca iş dünyasında değil, sosyal sorumluluk projelerinde de bir öncü olarak adını altın harflerle yazdırıyor. Ünlü markaların siparişleriyle şimdiden dünya pazarına açılmaya hazırlanan bu halılar, kadınların yeteneklerini ve emeklerini en üst düzeye çıkarıyor. Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, şehri ve kadınları için verdiği mücadelede, yalnızca bir iş insanı değil, bir lider ve ilham kaynağı olarak anılmayı hak ediyor. Kentine duyduğu sevgi, kadınlara sunduğu fırsatlar ve dünyaya taşıdığı geleneksel değerlerle adeta bir modern zaman kahramanı. Onun bu çabaları sayesinde, Kahramanmaraş’ın hem kültürel hem de ekonomik kimliği yeniden inşa ediliyor. Nazlı Ceylan Balduk Kurtul’un hayali, bugün yalnızca Kahramanmaraş’ın değil, Türkiye’nin bir gururu haline geliyor. Bu hayali gerçekleştirmek için gösterdiği çaba, her türlü övgüyü fazlasıyla hak ediyor. Çünkü onun öncülüğü ile atılan her adım, yalnızca bir başarı hikayesi değil, bir toplumsal uyanışın da müjdecisi. Teşekkürler, Nazlı Ceylan Balduk Kurtul… Kentimiz ve kadınlarımız için hayallerinizle, emeğinizle bir gelecek inşa ettiğiniz için.