Kahramanmaraş, 12 Şubat Kurtuluş Bayramı ile bir kez daha tarihi ve kültürel hafızasını tazelerken, bu yılki kutlamalar sadece geçmişin anılmasıyla sınırlı kalmadı. Şehir, aynı zamanda sağlık alanında iki önemli yatırımı hizmete açarak, yarınlara daha güçlü adımlarla ilerledi. Bir yanda 400 Yataklı Kahramanmaraş Devlet Hastanesi, diğer yanda HG Hospital… Biri kamu eliyle bölge halkının hizmetine sunulmuş bir devlet yatırımı, diğeri ise özel sektör girişimiyle sağlık alanında çıtayı yükselten modern bir tesis. İkisinin de ortak noktası: Kahramanmaraşlıların sağlığı için büyük bir dönüşüm başlatmak! Peki, bu iki sağlık yatırımı, yalnızca binalardan mı ibaret? Yoksa işin özünde bölgenin yeniden ayağa kalkması, geleceğe umutla bakması ve yaşam kalitesinin artması mı var? Gelin, bu önemli gelişmelere biraz daha yakından bakalım. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kahramanmaraş’a sadece bir tören için gelmedi. Onun ziyareti, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgeye verdiği önemin, yatırımların ve planlanan projelerin somut bir göstergesiydi. Yeni devlet hastanesinin açılışı, özellikle deprem sonrası sağlık hizmetlerinde yaşanan zorlukları aşma adına büyük bir kazanım oldu. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun da katılımıyla gerçekleşen ziyaretlerde, şehirdeki üstyapı projeleri, sosyal destekler, eğitim ve barınma gibi pek çok konu ele alındı. Amaç, sadece bir hastane açmak değil, şehri bütüncül bir yaklaşımla geleceğe taşımak. Depremden en çok etkilenen şehirlerden biri olan Kahramanmaraş’ta devletin elinin vatandaşın omzunda olması, hem moral verici hem de yeniden yapılanma sürecinde kritik bir eşik. Diğer tarafta ise HG Hospital gibi uluslararası standartlara sahip bir özel hastane var. Üstelik bu sadece bir hastane değil; tasarımıyla ödüller kazanmış, teknolojisiyle bölgenin en donanımlı sağlık tesislerinden biri olma iddiasında bir yatırım. İş insanı Dr. Halil Gürsoy’un önderliğinde şehre kazandırılan HG Hospital, sadece Kahramanmaraş’a değil, çevre illere de hizmet verecek bir kapasiteye sahip. 300 yataklı, 90 yoğun bakım üniteli, 8 ameliyathaneli bu sağlık üssü, bölgeye sağlık turizmi açısından da büyük bir değer katacak potansiyele sahip. Açılış törenlerinde dikkat çeken detaylardan biri ise protokolün iki hastaneye yönelik tutumuydu. Özellikle iş insanı Dr. Halil Gürsoy, Sağlık Bakanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın özel hastanesinin açılışına katılımı için büyük bir çaba sarfetmesiydi. Koştu koşuşturdu, Vahit Bakanımıza gelecekmisiniz diye sordu, bende yanı başındaydım. Çok didindi, ancak görünen o ki, bu gayret sonuç vermedi, son günlerde yaşanan özel hastane skandalları bu güzel tesisin açılışını gölgeledi ve protokol yalnızca devlet hastanesinin açılışında yer aldı. Bu durum, şehrin sağlık yatırımlarında özel ve devlet hastaneleri arasındaki hassas dengeleri de gündeme getirmiş oldu. Diğer taraftan, devlet hastanesinin yapımında büyük emeği olan isimler de var. İl Sağlık Müdürümüz Vehbi Şirikçi’nin süreç boyunca gösterdiği çaba, ne yazık ki açılışta yeterince öne çıkarılmadı. Oysa Kahramanmaraş’ın sağlık alanında bu noktaya gelmesinde, görünmeyen ama kritik roller üstlenen isimleri de unutmamak gerekiyor du.  Bu tür büyük projeler, yalnızca açılış günündeki isimlerle değil, aylarca, yıllarca emek veren insanların fedakârlıklarıyla şekilleniyor. İşte bu yüzden, teşekkürü hak eden tüm isimleri anmak da bir vefa meselesi…Buradan Sayın İl Sağlık Müdürümüze çok çok teşekkür ediyoruz.. Sağlıkta kamu-özel iş birliği önemli bir denge unsuru. Devlet, hizmeti herkes için erişilebilir kılarken, özel sektör daha yenilikçi ve yüksek standartlarda çözümler sunarak rekabeti artırıyor. Bu iki gücün bir araya gelmesi, Kahramanmaraşlılar için büyük bir avantaj. Sağlık yatırımları, sadece hastanelerin açılmasıyla sınırlı kalmamalı. İşte bu noktada, Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Sağlık Bakanı’nı ağırlaması, yerel yönetimlerin sürecin tam merkezinde olması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Deprem sonrası altyapının yenilenmesi, kentsel dönüşüm, eğitim ve sosyal hizmetler, sağlıklı bir şehrin olmazsa olmazlarıdır. Başkan Görgel, bu görüşmede hükümetin desteklerini alarak şehri daha yaşanabilir hale getirme konusunda aktif bir rol üstleniyor. Bu tür ziyaretler sadece birer protokol buluşması değil, aynı zamanda kararlar alındığı, projelerin hızlandığı ve geleceğe dair güçlü adımların atıldığı kritik toplantılar. Bugün Kahramanmaraş’ta biri devlet, biri özel olmak üzere iki büyük sağlık yatırımı hayata geçti. Bu gelişmeler, şehrin sadece geçmişiyle değil, geleceğiyle de ne kadar güçlü bir bağ kurduğunu gösteriyor. Bir yanda devletin hizmeti herkes için erişilebilir kılma sorumluluğu, diğer yanda özel sektörün sağlıkta kaliteyi ve inovasyonu artırma çabası… İşte sağlıklı bir toplum için en ideal formül! Bu hastaneler sadece birer bina değil; şehrin dirilişinin, yeniden inşasının ve geleceğe umutla bakmasının simgesi. Umarız ki bu tür yatırımlar artarak devam eder ve Kahramanmaraş, bölgenin sağlık üssü olma yolunda emin adımlarla ilerler! Köşemizin son cümlesi ise şu olsun: “Şehirler binalarla değil, verilen değerle inşa edilir.”