Yeni yılın ilk sabahına, umut dolu bir başlangıç yaparken kendimi Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın (KMTSO) kapısında buldum. Şehir için böylesine kritik bir yapının enerjisi, bir gazeteci-yazar olarak beni her zaman heyecanlandırmıştır. Aralık ayının son günlerinde yapılan meclis toplantısında, yalnızca bir yılın muhasebesi değil, aynı zamanda geleceğe dair güçlü bir vizyonun da temelleri atılmıştı. Salonda hissettiğim birlik, azim ve dayanışma duygusu, Kahramanmaraş’ın her zorluğa rağmen nasıl ayakta kalmayı başardığını bir kez daha hatırlattı. Başkan Mustafa Buluntu’nun konuşmalarında dile getirdiği kararlılık, iş dünyasının sadece bir temsilcisi değil, aynı zamanda bir lideri olduğunu da gözler önüne seriyordu. Bu ruhla yeni bir yıla adım atttık, KMTSO’nun şehir için taşıdığı misyonu ve Başkan Buluntu’nun çalışmalarıyla çizdiği ufku bir kez daha değerlendirme fırsatı bulduk. 2025, iş dünyası ve Kahramanmaraş için bir umut yılı olacak, buna inancım tam. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın (KMTSO) yılın son meclis toplantısı, sadece bir muhasebe oturumu değil, aynı zamanda şehrin ruhunu yansıtan bir sahneydi. Meclis Başkanı M. Hanefi Öksüz’ün sakin ve kararlı üslubu, Başkan Mustafa Buluntu’nun vizyon dolu açıklamalarıyla birleşince, salon bir toplantı odasından çok, geleceği şekillendiren bir platforma dönüştü. Her konuşma, her madde, aslında bir şehrin yeniden doğuş hikâyesinin parçalarıydı. Depremden ağır yaralar almış bir şehirde, ticaretin, sanayinin ve insan emeğinin yeniden ayağa kalkışına tanıklık ettik. “Sürdürülebilirlik Mesleki Eğitim Merkezi” gibi projeler, sadece ekonomi için değil, bir neslin geleceği için de bir umut ışığı. Dijital ve yeşil dönüşüm gibi kavramlar, artık dünya çapında trendler olmaktan çıkıp Kahramanmaraş’ın yerel gerçeklerine dokunan araçlara dönüşüyor. Başkan Buluntu’nun turizme verdiği önemi vurgularken, “Sayın Cumhurbaşkanımızla şehrin sorunlarını görüştük” cümlesi, yerel liderliğin ulusal düzeyde nasıl yankı bulduğunun kanıtıydı. Mücbir sebep statüsü için verilen mücadele, ekonomik toparlanmanın bürokrasideki zorluklarla savaşarak nasıl sürdürüldüğünü gösterdi. “6+6 aylık uzatmalar ve bireysel başvuru hakları” gibi detaylar, küçük işletmelerin bile sesi olunacağının bir nişanesi. Ancak burada asıl dikkat çeken, ticaretin bir sınır ötesi boyut kazanması. Suriye’nin yeniden inşa sürecine dair Başkan Buluntu’nun “Şehrimizdeki Suriyelilerle yıllardır kurduğumuz dostluklar bu süreçte bizlere avantaj sağlayacak” sözleri, geçmişin bağlarını geleceğin köprüsü yapma iradesini gösteriyor. Toplantının belki de en duygusal anı, Başkan Buluntu’nun basın mensuplarına teşekkür ettiği dakikalardı. “Projelerimizi halka ulaştıran kıymetli basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum, huzurlarınızda bir alkış istiyorum” cümlesi, emeğe ve paylaşmaya olan saygının simgesiydi. Bugün, doğru ve tarafsız habercilik, bir şehrin geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan biri. KMTSO’nun hikâyesinin yazılmasında basının ne kadar değerli bir rol oynadığı, bu sözlerde somutlaştı. Burada Oda’nın basın danışmanı Emre kardeşimizinde hakkı ödeşilmez.  Yeni oda binasının inşaatı da dahil olmak üzere, her detay, KMTSO’nun sadece bir ticaret ve sanayi odası olmadığını, aynı zamanda bir vizyon merkezi olduğunu kanıtlıyor. Şehirdeki her birey için bir umut kaynağı olan bu projeler, liderlik ve ekip ruhunun gücünü yansıtıyor. Bu toplantı, sadece bir yılın kapanışı değil, aynı zamanda Kahramanmaraş’ın geleceğine yazılmış güçlü bir giriş cümlesiydi. Ve bu hikâyede, herkesin emeğine ve katkısına duyulan saygı, en derin ve unutulmaz notaydı. Basının alkışlanmasıyla yükselen o ses, aslında tüm şehri bir araya getiren dayanışmanın sesi değil miydi? Teşekkürler Buluntu başkanım.. Uzattım biliyorum konuya uygun olduğunu düşündüğüm bir fıkra ile son vereyim; Bir gün, bir adam çölde yürürken karşısına yaşlı bir bilge çıkar. Adam, bilgeye dönerek sorar: “Usta, bu kervan ne zaman yola çıkacak?” Bilge gülümser ve cevap verir: “Yola çıkmaya hazır olanlar toplanırsa kervan her an yola çıkabilir.” Adam şaşkın bir şekilde sorar: “Peki, yola çıkmaya hazır olmayanlar?” Bilge bu kez ciddi bir ifadeyle cevaplar: “Onlar beklemeye devam eder.”