Fikir Pazarı diye isimlendirdiğim sayfamda ilk yazıma, her şeyin havalar gibi günlük güneşlik olduğunu, insanların yüzlerinin güldüğünü, çocukların cıvıl cıvıl oynadığını, ülkemde ve dünyada yaşayan herkesin huzurlu olup etrafına neşe saçtığını yazarak başlamak isterdim.
Maalesef, 150-200 km aşağımızda savaş var. O bölge ile aramızda yaşayanların ellerinde her türlü silah var ve bize saldırmak üzere verilecek talimatı bekliyorlar. Yukarımız, sağımız, solumuz üslerle çevrili ve tatbikat üstüne tatbikatlar yapılıyor. Etrafımızda dost diyerek sırtımızı dayayacağımız bir tane ülke yok. Müttefik dediklerimiz ise düşmandan daha kötüler...
İçeri baktığımızda kandan, zulümden kaçarak bize sığınmış milyonlarca insan görüyoruz. Aralarında her türlü düşüncede, kültürde olan var. Sığınmacılar konusunda en iyimser kişilerden biri olduğum halde sürecin fazla uzaması, dönmekte olan dolaplar, ajanlar, casuslar, karışıklıklar beni de rahatsız ediyor.
Ayrıca başımıza bela edilen sistem sebebiyle milletimiz bölük pörçük olmuş vaziyette. Ülkemi yönetenlerin almış oldukları kararların hiçbirine devletin kararları olarak bakılmıyor ve sürekli eleştiriliyor, hakaretler ediliyor hatta bunlar benim idarecilerim değil diyecek kadar ileri gidiliyor. Bu durum hangi parti iktidar olursa olsun hiç değişmiyor. Kısaca devlet ile milletin tek yumruk olmasını önlemek için adeta her türlü tedbir alınmış.
Yeryüzünü sömüren, iliklerine kadar eriten, istediği gibi sürükleyen, öldüren güçlerin sattıkları her türlü ürünü satın almak için görgüsüzce, aptalca, ilerisini gerisini düşünmeden atlayanlarımızın haddi hesabı yok. Bu teknolojilerle, telefonlarla, cihazlarla insanların nasıl öldürüldüklerini, saklanmanın, kaçmanın imkansız olduğunu görmek hiç kimseyi engellemiyor.
Onlarca yıl evlatlarımızın beynini yıkamak, ahlakını bozmak, kendilerine hayran ve köle etmek isteyenlerin ülkemizde rahatça at koşturmalarına, dizi ve filmler yapmalarına, internet çalışmalarına müsade ettik, hatta destekledik. Azıcık da olsa ahlaklı, maneviyatına düşkün nesiller yetiştirmenin sözünü edenlere tarikatçılktan başlayarak demediğimiz kalmadı. Bunları yaparken yine bahanemiz demokrasiydi, özgürlüklerdi.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir kısım medya tarafından yapılan, sürekli olumsuzluk veya şiddet içeren haberlerle vatandaşlarımızın huzuru kaçırılıyor, moralleri bozuluyor ve gelecekle ilgili kaygılı ve karamsar hale getiriliyor.
Vesselam iyi günde değiliz. Ancak bunları ilk defa yaşamıyoruz, coğrafyamız, kültürümüz ve gücümüz nedeniyle başımızdaki belalar hep vardı. Hepsinden kurtulmayı başardık. Bunları yazmaktaki amacım yaşananları görmek ve tedbir almak. Biz kendimize düşeni yapmakla, oynanan oyunları görmekle, birbirimize ve devletimize sarılmakla mükellefiz. Biz güçlü olursak devletimiz güçlü olur.
Güzel günlerde, güzel haberlerde ve güzel yorumlarda buluşmak ümidiyle bütün dostlarımı Allah’a emanet ediyorum.
Devlet ile milletin tek yumruk olmasını önlemek için!
Fikir Pazarı diye isimlendirdiğim sayfamda ilk yazıma, her şeyin havalar gibi günlük güneşlik olduğunu, insanların yüzlerinin güldüğünü, çocukların cıvıl cıvıl oynadığını, ülkemde ve dünyada yaşayan herkesin huzurlu olup etrafına neşe saçtığını yazarak başlamak isterdim.
Maalesef, 150-200 km aşağımızda savaş var. O bölge ile aramızda yaşayanların ellerinde her türlü silah var ve bize saldırmak üzere verilecek talimatı bekliyorlar. Yukarımız, sağımız, solumuz üslerle çevrili ve tatbikat üstüne tatbikatlar yapılıyor. Etrafımızda dost diyerek sırtımızı dayayacağımız bir tane ülke yok. Müttefik dediklerimiz ise düşmandan daha kötüler...
İçeri baktığımızda kandan, zulümden kaçarak bize sığınmış milyonlarca insan görüyoruz. Aralarında her türlü düşüncede, kültürde olan var. Sığınmacılar konusunda en iyimser kişilerden biri olduğum halde sürecin fazla uzaması, dönmekte olan dolaplar, ajanlar, casuslar, karışıklıklar beni de rahatsız ediyor.
Ayrıca başımıza bela edilen sistem sebebiyle milletimiz bölük pörçük olmuş vaziyette. Ülkemi yönetenlerin almış oldukları kararların hiçbirine devletin kararları olarak bakılmıyor ve sürekli eleştiriliyor, hakaretler ediliyor hatta bunlar benim idarecilerim değil diyecek kadar ileri gidiliyor. Bu durum hangi parti iktidar olursa olsun hiç değişmiyor. Kısaca devlet ile milletin tek yumruk olmasını önlemek için adeta her türlü tedbir alınmış.
Yeryüzünü sömüren, iliklerine kadar eriten, istediği gibi sürükleyen, öldüren güçlerin sattıkları her türlü ürünü satın almak için görgüsüzce, aptalca, ilerisini gerisini düşünmeden atlayanlarımızın haddi hesabı yok. Bu teknolojilerle, telefonlarla, cihazlarla insanların nasıl öldürüldüklerini, saklanmanın, kaçmanın imkansız olduğunu görmek hiç kimseyi engellemiyor.
Onlarca yıl evlatlarımızın beynini yıkamak, ahlakını bozmak, kendilerine hayran ve köle etmek isteyenlerin ülkemizde rahatça at koşturmalarına, dizi ve filmler yapmalarına, internet çalışmalarına müsade ettik, hatta destekledik. Azıcık da olsa ahlaklı, maneviyatına düşkün nesiller yetiştirmenin sözünü edenlere tarikatçılktan başlayarak demediğimiz kalmadı. Bunları yaparken yine bahanemiz demokrasiydi, özgürlüklerdi.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir kısım medya tarafından yapılan, sürekli olumsuzluk veya şiddet içeren haberlerle vatandaşlarımızın huzuru kaçırılıyor, moralleri bozuluyor ve gelecekle ilgili kaygılı ve karamsar hale getiriliyor.
Vesselam iyi günde değiliz. Ancak bunları ilk defa yaşamıyoruz, coğrafyamız, kültürümüz ve gücümüz nedeniyle başımızdaki belalar hep vardı. Hepsinden kurtulmayı başardık. Bunları yazmaktaki amacım yaşananları görmek ve tedbir almak. Biz kendimize düşeni yapmakla, oynanan oyunları görmekle, birbirimize ve devletimize sarılmakla mükellefiz. Biz güçlü olursak devletimiz güçlü olur.
Güzel günlerde, güzel haberlerde ve güzel yorumlarda buluşmak ümidiyle bütün dostlarımı Allah’a emanet ediyorum.
Ekleme
Tarihi: 30 Eylül 2024 - Pazartesi
Devlet ile milletin tek yumruk olmasını önlemek için!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(1)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Yunus Tolu
(30.09.2024 12:24 -
#154)
Diline sağlık güzel ifade etmişsiniz