Çölde bir gemi inşa eder misin?
"Nuh gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri onun yanına uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız edin bakalım! Ama bilin ki sizin alay ettiğiniz gibi (günü gelecek) biz de sizinle öyle alay edeceğiz! Rezil edecek bir cezaya kimin çarptırılacağını, sürekli azabın kimin başına geleceğini yakında göreceksiniz!” (Hud Sûresi 38-39)
Belki on yıllardır yağmur yağmamış bir çölde gemi yapacak olsan herkes sana güler değil mi? Belki bazen sen de kendine gülersin!
Tüm gazetelerin mizah sayfasında yer alıyorsun. Tüm komik ve mizah dergilerinin ana konusu sensin. Televizyon programları susuz çölde gemi yapan adamla ilgili güldür güldür şovlar yapıyor. İnsanlar bir bel altı fıkralara gülüyorlar ve bir de seninle ilgili haberlere…
İnsanlar gülme emojisi olarak senin çılgın projeni paylaşıyor. Kocaman adamsın, yaşını başını almış kadınsın ama nereye gitsen "delimiz geldi" diye seni işaret ediyorlar.
Teke Tek programlarında bıyık altından gülüp bu gemiyi çöle, suyun olmadığı yere niye yaptınız? diye soran adama cevap veriyorsunuz. Herkes size gülüyor ve herkese malzeme olmuşsunuz.
Sosyal medyada yaptıklarınızı etiketliyorlar. #Çöldegemiyehayır etiketi ile sizinle alay ediyorlar. Bilen bilmeyen, tanıyan tanımayan herkesin günlük gülme dozu olmuşsunuz.
Ama bir avuç insan size inanmış. Bir avuç. Küçük bir avuç. Devlerin değil, küçüklerin avucu kadar. Onlar size inanmış ve hiçbir kınayıcının kınamasına aldırmadan sizinle canla başla çalışıyor. Kimisi işinden kovuluyor deli diye. Kimisini karısı terk ediyor, kocam delirdi diye, kimisi ben böyle adama kız vermem diye sizinle uğraşıyor…
Aylar geçiyor, yıllar geçiyor, yüz yıllar geçiyor ama ne yağmur var ne tufan var… Yüz yılların komedisi olmuşsunuz… Herkes size gülerek büyümüş televizyon dizilerinde. Diziler yapılmış ve konusu da siz olmuşsunuz. Yıllardır bitmeyen bir dizi ve belki de kaç nesil insan sizinle güldü, size güldü, sizinle eğleşti.. Ne yağmur var ne tufan! Gemi de tamam!
Ne çok benziyor değil mi Hazreti Nuh'un yaşadıkları yaşadıklarımıza. Ne güldüler değil mi bizlere? Neymiş Müslümanmış? Kahkahalar kopardılar ardımızdan. İslam'a göre giyinen bir kadın ve dünyanın en güzel kızı olmasına rağmen güzelliğini pis kurtlara taze et gibi teşhir etmeyen ve kendi hür iradesiyle örtünen genç bir kız gördüklerinde ne de çok güldüler değil mi? Sen büyüyünce yobaz mı olacan cici örtülü kız diye dalgalarını geçtiler. Ama esas dalgayı Allah gönderecekti. Zira gemi bitmiş ve inananlar, imanlarında sebat etmenin karşılığını görecekti.
Ey Müslüman kardeşim, ne çok güldürdün değil mi şeytanın yoldaşlarını? Rüşvet almadığın için? Vermediğin için, ihaleye fesat karıştırmadığın için, kamu hakkını yemediğin için…
Ey Müslüman bacım, sana herkesten çok güldüler. Sen bu gemide herkesten çok çalıştın. Ne sahillere gittin ne barlara gittin ne baby showlar düzenledin ne düğünde kendini kaybettin ne de taviz verdin! Yazın en sıcak gününde kem gözleri itmek için en itici renkli elbiseleri giydin. Terledin, yandın, piştin, rahat edemedin. Nefsinin hoşuna giden o cicili mantoyu, o albenisi olan pardesüyü, o çekici eşarbı, o yeri inleten topuklu ayakkabıyı, o ölüyü dahi diriltecek parfümü almadın, kullanmadın… Ne kınayıcı teyzelerin ne nasihat ediyor gibi sağdan yanaşan kadınların tavsiyelerine uymadın. Sen, Allah'ın tavsiyesine uydun. Bu gemide senin hakkın belki herkesten ziyadedir.
Ey Müslüman kardeşim, sen de çok yükler taşıdın bu gemiyi ayağa kaldırmak için. Müthiş bir vücuda sahiptin ama onu eğlence kulüplerinde yıpratmadın. Gözlerini haramdan sakındırdın. Şehvetini gizledin. Sen, Allah'ın emrine uydun da şehvetin kölesi olmadın. Ne kapalı kapılar ardından teklifler aldın da hepsini birer birer geri çevirdin. Kimsenin görmediği yerde Allah'ın orada olduğunu unutmadın. Gençliğin; aşkın, şehvetin, kızların, zinanın, flörtün, kafelerin, büfelerin, sahillerin, plajların peşinden yıpranmadı. Sen ömrünü bu gemiyi inşa etmeye adadın. Gençliğini ve gücünü buraya harcadın. Herkes akademik kariyerlerin ve karı yerlerin peşinden koşarken, sen bu geminin bir kütüğü için aylarca çalışıp didindin…
Ey Nuh'un peşinden giden hocalarım, hoca hanımlar, sizler de ne tehditler aldınız değil mi? Akranlarınız rezidanslarda kat beğenmezken sizler gecekondularda çıkmaz sokaklara razı oldunuz. Onlar akademik unvanlar peşinden koşuştururken, sizler tüm kariyerinizi bu davaya feda ettiniz. Arkadaşlarınız siyasetin ağır topları olmanın planını yaparken, sizler geminin su üstünde durması için yapılacak işlerin planını yapıyordunuz. Sizin de bu geminin inşasında katkınız çoktur.
Evet, onlar size gülüp geçtiler. Bugün gemilerimiz birer birer suya iniyor. Medrese gemileri, Kur'an Kursu gemileri, Cami gemileri, İmam Hatip gemileri, İlahiyat gemileri, Akademi gemileri birer birer suya iniyor…
Sakın ola ki Allah suyu göndersin, sonra gemiyi yaparım deme! Sen kuru toprakta, çölde, ölmüş bir arazide gemini yap, Allah rızka kefildir, suya kefildir.
Şu ölmek üzere olan şehirlerimizde gemini inşa et. Beş milyonluk şehirde yaptığın gemide sana yardım edecek olan, beş kişidir, on kişidir. Kimi zaman tek başına çalışmak zorunda kalabilirsin. Ama gemiyi yapmazsan yağmuru da pınarı da göremezsin.
Şu milyonluk ölü şehirlerde küçük bir kurs gemisi yap. Bırak sana gülsünler, sana hayalperest desinler, sen mi kurtaracaksın dünyayı diye alay etsinler… Nerede su? Nerede bulut? Hani kablo? Hani trafo desinler? Sen kimseye aldırmadan kursunu yap, gemini bitir ve inananlarınla birlikte kursunda derslerini yap, caminde namazını kıl…
Bak Rabbimiz ne diyor?
"Günahkârlar (dünyada) iman edenlere gülüp dururlardı. Yanlarından geçtiklerinde birbirlerine kaş göz ederlerdi. Sonra kendi çevrelerine dönerken neşe içinde dönerlerdi. Müminleri gördüklerinde, “Bunlar gerçekten yollarını şaşırmış kimseler!” derlerdi. Oysa onlar, müminleri koruyup gözetmekle görevlendirilmiş değillerdi. Ama o gün de müminler kâfirlere gülecekler. Koltuklarına kurulup, “Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?” diye etrafa bakacaklar." (Mutaffifin Sûresi 29-36)
Rabbim bizlere şuur ve basiret ihsan eylesin! Bizleri İslam gemisinin hizmetkarı eylesin! Bizleri destek olanlardan eylesin!
Âmin
Murat PADAK
İlahiyatçı-Öğretim Görevlisi