Armut piş ağzıma düş! Sapı da yukarıda olsun!
Evet, zahmetsiz bir hayat istiyoruz. Sıkıntısız, meşakkatsiz, işlerin kendiliğinden yürüdüğü bir hayat istiyoruz.
﴿وَتَوَدُّونَ أنَّ غَيْرَ ذاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ﴾
Sizler dikensiz (zahmetsiz, savaşsız) olanı istiyordunuz.
Enfal Sûresi 7
Savaş olmadan zafer gelmez. Yorgunluk olmadan rahatlık gelmez. Uykusuz kalmadan ilim gelmez. Paraya kıyıp kitap almadan ilim öğrenilmez. Hergün gidip gelmeden bilgi elde edilmez. Yükselmek istiyorsan zahmet edeceksin.. Zaman vereceksin. Şeker kız kendi (candy) oyunları oynayarak fıkıh, tefsir öğrenemezsin. Balon patlatma oyunlarına ve sanal savaşlara dalarak ilimden nokta kadar bir şey elde edemezsin.
Temenni ilim getirmez. Çok arzulayan değil, çok çalışan öğrenir. Zengin olmayı çok seviyorum, diyerek zengin olmadığın gibi; ilim öğrenmeyi çok seviyorum, diyerek de ilim öğrenemezsin. Ekmek diyerek karın doymaz, su diyerek susuzluk giderilmez. Armut pişip ağzına düşmez. Sapı da yukarıda kalmaz.
İşlerini raya koymak istiyorsan işine bak. Her müşteri velinimettir. Memnun edilen her müşteri, yeni müşteridir. Dolandırılan her müşteri de maddi ve manevi kayıptır. Bazen bir kazandığını zannedersin ama sana bin kazandırır. Bazen bin kazanırsın. Ama bir daha bir bile kazanamazsın.
Kazanmak istiyorsan kolayı değil, zoru seç. Faizle değil, kanaat ile kazanırsın. Faiz, belki zahmetsiz gözükür, belki dikensiz gözükür ama sonu hüsrandır. Faiz uçurur. Uyuşturucu gibi, kendine geldiğin zaman bir daha uçmak istersin, bir daha bir daha derken bir de bakmışsın ki bataklıktasın...
Evet, hayatın her alanında kolayı değil, zoru iste... Zor olan emeğindir. Kolay ise nasibindir. Nasibini emeğin ile çoğalt...
Kolay olanı değil, zor olanı iste! Kolayı güçsüzlere bırak...
========================------=======================================
Namazı riya için kılmaları..
Allah Teâlâ münafıkları namaz kıldıkları için değil, namazı riya için kılmalarından dolayı zemmetmiştir.
Namaz, bizatihi ibadettir. Ama Allah, münafıkların namazlarını kabul etmemiştir. Zira onlar bu namazı ibadet olsun diye değil, içlerindeki pislikleri örtmek için kullanıyorlardı. Yani namaz, aslında bir kılıftı. İki yüzlülüğü örten bir kılıf, kalpteki kibir ve hasedi örten bir kılıftı.
Riyanın zıddı ihlastır.
İhlas, bir ibadeti dünyevi bir kazanç elde etmemek ve ibadetleri kusurları örtmek için yapmamak demektir.
Bir amelin kabulü için onun ihlasla yapılmış olması gerekir.
Şov için, beğeni için Kur'an okuyan okuyucuların yaptıkları güzeldir ama amelleri makbul değildir.
Tanınmak için, şöhret için canlı yayın ezan okuyanların okudukları ezan güzeldir ama bu amelleri makbul değildir.
İnsanların övgüsünü almak için ilim öğreten kişinin yaptığı iş güzeldir ama bu işin karşılığında sevap olmayacaktır.
Eğer bir ibadetin kabulü için sadece yapılıyor olması yeterli olsaydı, Allah Teâlâ münafıklardan bu kadar söz etmezdi.
Zira onların imanı sahte idi ama iman var gözüküyordu. İbadetleri sahte idi ama ibadet var gözüküyordu.
Murat PADAK
İlahiyatçı-Yazar/ Eğitim Görevlisi