Türkiye ve Peygamberler Hz. Nuh gelseydi Türkiye'ye, ey halkım, neden Allah'tan korkmuyorsunuz diye sorardı. Hz. Şuayp gelseydi, ey halkım, ölçü ve tartı aletleriyle oynamayın. İnsanların mallarını değersizleştirip satın almayın derdi. Hz. Lut gelseydi, ey halkım, sizler öyle bir fuhuş işliyorsunuz ki sizden önce hiçbir millet bu kadar ileriye gitmemişti derdi. Hz. Musa gelseydi, Rabbim, benim sözüm bunlardan kimseye etki etmiyor. Yalnızca kendime ve kardeşim Harun'a sözüm geçiyor derdi. Hz. Salih gelseydi, ey halkım, ben sizin iyiliğinizi düşünürken sizin bana zarar vermekten başka katkınız olmuyor derdi. Hz. Hud gelseydi, ey halkım, eğer bu dediklerime arkanızı dönüp giderseniz şunu bilin ki ben, size iletilmesi için bana gönderilen mesajları tebliğ ettim. Rabbim sizden sonra yerinize geçecek başka bir topluluk getirecektir.  Siz ona hiçbir zarar veremezsiniz. Hiç şüphesiz ki Rabbim her şeyi gözetleyendir derdi. Hz. İbrahim gelseydi, ey halkım, Tek olan Allah’a iman etmediğiniz sürece bizimle sizin aranızda ebediyen devam edecek olan bir düşmanlık ve nefret baş göstermiştir derdi. ... Kur'ân'da kıssası geçen her peygamberin olayı ülkemizde yaşanıyor. Puta yapılıyor. Ticarette hile yapılıyor. Ülkeyi dokuz çete yönetiyor. Münafıklar cirit atıyor. İbadetler gösterişe dönmüş. Faiz almayan kınanır hale geldi. Fuhşun her hali yasallaşmış durumda. Zenginler kayırılıyor. İnsanların kazancına zorla el konuluyor. Şirk var. Kalbim temizdir deyip her haltı yiyenler var. Atalarının arkasına sığınıp zulmedenler var. Ölmeyecekmiş gibi yaşayanlar var. Ebedi kalacaklarmış gibi ev inşa edenler var. Müslümanları ateşe atıp seyreden ve bundan zevk alanlar var. Namaza istemeye istemeye gelen ve gösteriş hastası tipler var. Camide namaz kılıp tefecilik yapan var. Müslümanız ama şeriat istemeyiz diyenler var. Bu Kur'an değişsin diyenler var. Kadınlara zulmeden ama köpeklere aşık olanlar var. Sokak insanlarına acımayıp sokak hayvanlarına acıyanlar var. Yani öyle bir ülkeyiz ki hangi peygamber gelse ona iş çıkar. Her türlü zulüm ve haksızlık var. Dine saldırı var. İnsana saldırı var. Rabbim Allah'tır diyen hakkında ölüm kararı veriliyor. Azgın azınlık yönetimde ve halkın onlardan geri kalır bir yanı yok. Sanat çıplaklık ve müstehcenlik. Adam kayırma her alana hakim. Liyakat yerine sadakat tercih ediliyor. Benim damarımda akan kan senin damarında akan kandan daha iyidir. Bu yüzden seni tanımıyorum diyenler var. Atalarımızın izindeyiz, onların bıraktığı yoldan yürüyoruz diyen taklitçiler var. Ölü gibi hayat süren, leş yiyici gibi her şeyi yiyen ve pisliğini güzel sözlerle kapatanlar var. Cinsel sapkınlık onur ismiyle anılıyor. Bu ülkede temiz kalanları ülkeden çıkarın, yallah Arabistan'a diyenler var. Yalan şehitlik yalan şahitlikle yarışıyor. Yoksul insanlar, zenginlerin kutsadığı vatanseverlik, milliyetçilik, ülkecilik, devletçilik, laiklik için şehit oluyor. Fakirler dağlarda şehit oluyor, zenginler cenazeye şahitlik ediyor. Bu ülkenin her peygambere ihtiyacı var. Her peygamberin mücadele ettiği inanç bozukluğu ve ahlak bozukluğu var. Bir de kendilerine din içinde din uyduranlar var. Paralel İslam dinleri var. Her tarafını bidat ve hurafe sarmış din anlayışı var. İslam'ın görüntüsü var ama kendisi yok. İslam’ın sözü var ama özü yok. Tüm bunlarla mücadele edecek Peygamberlere ihtiyaç var. Bu ülkede her peygambere uygun bir iş var. Kur'ân'da adı geçen 25 Peygamber gelse her biri için bir iş var. Rabbimiz, bizlere gücümüzün yetmediği sorumluluklar yükleme! Ayaklarımızı İslam üzerinde sabit kıl. Kalbimizden kini ve nefreti çıkar. Bizi kâfirler ile imtihan etme. Münafıkların şerrinden koru. Amelleri boşa giden gafillerden, müşriklerden, münafıklardan ve riyakarlardan eyleme!