Yerel basın ilgi bekliyor.. Hacı Ali Güneçıkan’ın yazısı

Gündem 27.08.2024 - 12:55, Güncelleme: 01.01.1970 - 02:00
 

Yerel basın ilgi bekliyor.. Hacı Ali Güneçıkan’ın yazısı

Yerel basın ilgi bekliyor.. Köşe yazısı yazmak çok istemiyorum..Nedenini başka zamana bırakayım. Gazetecilik, demokrasinin temel taşlarından biri deniyor. Gazeteciler, halkın gözü kulağı olarak, doğru ve gerçek haber vermekle yükümlüdür, deniyor. Onların görevi sadece olayları aktarmak değil; aynı zamanda soru sormak, sorgulamak ve araştırmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve aydınlatmak. Ancak, son zamanlarda, yerel basına yönelik çeşitli baskılar ve ambargolarla karşı karşıya kaldığımızı üzülerek gözlemliyoruz. Eski Tarım Bakanımız Sayın Vahit Kirişçi'nin, toplantılarda soru alınmasından ve eleştirilmesinden rahatsız olduğu iddiasıyla bazı gazetecilere ambargo koyduğu, “toplantıya çağırmayın!” diye talimat verdiği konuşuluyorsa da silsile devam ediyor gibi. Bu durum, kamu görevlilerinin hesap verebilirlik ilkesine aykırı bir tavır. Gazeteciler sorar, sorgular, eleştirir; çünkü bu, onların görevidir. Geçtiğimiz hafta içinde Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum'un şehrimize yaptığı ziyarette de benzer bir durumun yaşandığı gündemdeydi. Yerel basının toplantıya alınmaması için talimat verilmiş. Kim verdi, nereden verildi bilen biliyor.. Bu tür uygulamalar, halkın haber alma hakkına bir darbe niteliği taşır. Yerel basın, halkın nabzını tutan, onların sesini duyuran en önemli kanallardan biridir. Eğer yerel basın susturulursa, halkın sesi de kısılmış olur. Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun vazgeçilmez bir unsurudur. Yerel basın, ulusal medyanın ulaşamayacağı yerlere ulaşır, gözden kaçan detayları yakalar ve topluma sunar. Yerel gazeteciler, bulundukları bölgede yaşayan insanların sorunlarını, taleplerini ve ihtiyaçlarını dile getirir. Onların susturulması, toplumun susturulması anlamına gelir. Gazetecilik, yalnızca haber yapmaktan ibaret bir meslek değildir; aynı zamanda bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, gerçeği ortaya çıkarmak, yanlışları ifşa etmek ve adaleti savunmaktır. Gazetecilere yönelik bu tür baskılar ve ambargolar, yalnızca basın özgürlüğüne değil, aynı zamanda topluma karşı da bir saldırıdır. Basın, ne kadar özgür olursa, toplum da o kadar güçlü olur. Gazetecilerin görevlerini yapabilmesi için özgürce soru sorabilmeleri, eleştirebilmeleri ve sorgulayabilmeleri gerekir. Unutmayalım ki, özgür basın, özgür toplum demektir. Bizzat tanık olduğum bir olay da bu durumu ne yazık ki doğruluyor. Kendi aracımızla geliyoruz, bir saat kavurucu sıcakta bekliyoruz, tamam dediğimiz anda yerel basına kapalı, al işte sana..sıcak çarptı.. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’un şehrimize yaptığı ziyarette, yalnızca Maraş Günebakış olarak tek canlı yayını gerçekleştiren yerel haber sitesi olmalıyım. Valiliğimizin çok değerli görevlileri konuyu dile getirdi; ancak Bakan’ın gelişi sırasında olayı takip etmek istedim ve kimse de “çık git” demedi. Bu da gösteriyor ki, uygulama yerelden kaynaklanıyor. Bakanlık olsaydı korumalar bana da ambargo koyardı. Burada ağabey vekil Sayın Vahit Kirişçi ciddi olarak durumu tekrardan gözden geçirmeli. Yerel basınla güzel köprüler kurulmalı, kentin sıkıntılarına odaklanmalı, kırgınlık olan gazeteciler elbette vardır unutulmalı, affetmekte büyüklüktendir düsturu unutulmamalı.. Çünkü Gazetecinin görevi olan biteni halkla paylaşmak, soruları sormak ve gerektiğinde eleştirmektir. Bu, basının asli görevidir ve bu görevin engellenmesi asla kabul edilemez.Edilmemeli de.. Hacı Ali GüNEÇIKAN marasgunebakis Haber Editör

Yerel basın ilgi bekliyor..

Köşe yazısı yazmak çok istemiyorum..Nedenini başka zamana bırakayım. Gazetecilik, demokrasinin temel taşlarından biri deniyor. Gazeteciler, halkın gözü kulağı olarak, doğru ve gerçek haber vermekle yükümlüdür, deniyor. Onların görevi sadece olayları aktarmak değil; aynı zamanda soru sormak, sorgulamak ve araştırmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve aydınlatmak. Ancak, son zamanlarda, yerel basına yönelik çeşitli baskılar ve ambargolarla karşı karşıya kaldığımızı üzülerek gözlemliyoruz.

Eski Tarım Bakanımız Sayın Vahit Kirişçi'nin, toplantılarda soru alınmasından ve eleştirilmesinden rahatsız olduğu iddiasıyla bazı gazetecilere ambargo koyduğu, “toplantıya çağırmayın!” diye talimat verdiği konuşuluyorsa da silsile devam ediyor gibi. Bu durum, kamu görevlilerinin hesap verebilirlik ilkesine aykırı bir tavır. Gazeteciler sorar, sorgular, eleştirir; çünkü bu, onların görevidir.

Geçtiğimiz hafta içinde Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum'un şehrimize yaptığı ziyarette de benzer bir durumun yaşandığı gündemdeydi. Yerel basının toplantıya alınmaması için talimat verilmiş. Kim verdi, nereden verildi bilen biliyor..

Bu tür uygulamalar, halkın haber alma hakkına bir darbe niteliği taşır. Yerel basın, halkın nabzını tutan, onların sesini duyuran en önemli kanallardan biridir. Eğer yerel basın susturulursa, halkın sesi de kısılmış olur.

Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun vazgeçilmez bir unsurudur. Yerel basın, ulusal medyanın ulaşamayacağı yerlere ulaşır, gözden kaçan detayları yakalar ve topluma sunar. Yerel gazeteciler, bulundukları bölgede yaşayan insanların sorunlarını, taleplerini ve ihtiyaçlarını dile getirir. Onların susturulması, toplumun susturulması anlamına gelir.

Gazetecilik, yalnızca haber yapmaktan ibaret bir meslek değildir; aynı zamanda bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, gerçeği ortaya çıkarmak, yanlışları ifşa etmek ve adaleti savunmaktır. Gazetecilere yönelik bu tür baskılar ve ambargolar, yalnızca basın özgürlüğüne değil, aynı zamanda topluma karşı da bir saldırıdır.

Basın, ne kadar özgür olursa, toplum da o kadar güçlü olur. Gazetecilerin görevlerini yapabilmesi için özgürce soru sorabilmeleri, eleştirebilmeleri ve sorgulayabilmeleri gerekir. Unutmayalım ki, özgür basın, özgür toplum demektir.

Bizzat tanık olduğum bir olay da bu durumu ne yazık ki doğruluyor. Kendi aracımızla geliyoruz, bir saat kavurucu sıcakta bekliyoruz, tamam dediğimiz anda yerel basına kapalı, al işte sana..sıcak çarptı..

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’un şehrimize yaptığı ziyarette, yalnızca Maraş Günebakış olarak tek canlı yayını gerçekleştiren yerel haber sitesi olmalıyım. Valiliğimizin çok değerli görevlileri konuyu dile getirdi; ancak Bakan’ın gelişi sırasında olayı takip etmek istedim ve kimse de “çık git” demedi. Bu da gösteriyor ki, uygulama yerelden kaynaklanıyor. Bakanlık olsaydı korumalar bana da ambargo koyardı. Burada ağabey vekil Sayın Vahit Kirişçi ciddi olarak durumu tekrardan gözden geçirmeli. Yerel basınla güzel köprüler kurulmalı, kentin sıkıntılarına odaklanmalı, kırgınlık olan gazeteciler elbette vardır unutulmalı, affetmekte büyüklüktendir düsturu unutulmamalı.. Çünkü Gazetecinin görevi olan biteni halkla paylaşmak, soruları sormak ve gerektiğinde eleştirmektir. Bu, basının asli görevidir ve bu görevin engellenmesi asla kabul edilemez.
Edilmemeli de..

Hacı Ali GüNEÇIKAN

marasgunebakis Haber Editör

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.